Gazze’de aylardır süren insanlık dramı, uluslararası kamuoyunun vicdanını harekete geçirdi. İsrail’in saldırıları sonucu on binlerce masum sivilin hayatını kaybettiği katliam karşısında Batı dünyası da harekete geçiyor. İngiltere başta olmak üzere birçok ülke, Tel Aviv yönetiminin aşırı sağcı isimlerine karşı yaptırım kararları almaya hazırlanıyor.
İki İsrailli Bakan Hedefte
İngiltere, İsrail'in aşırı sağcı bakanları Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich'e yönelik sert yaptırımlar uygulamaya hazırlanıyor. The Times gazetesinde yer alan habere göre, söz konusu iki ismin Birleşik Krallık’taki tüm mal varlıkları dondurulacak ve bakanlara ülkeye giriş yasağı getirilecek. Bu kararla birlikte, İngiliz hükümeti Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin attığı adımlara da resmen katılmış olacak.
Uluslararası Baskı zirvede
İngiliz hükümetinin bu kararı, Gazze’ye insani yardım ulaştırılmasını engelleyen Netanyahu yönetimi üzerindeki diplomatik baskıyı daha da artırıyor. Londra yönetimi geçtiğimiz ay İsrail ile yürüttüğü serbest ticaret anlaşması görüşmelerini askıya almış, ardından İsrail büyükelçisini Dışişleri Bakanlığı’na çağırarak tepkisini net şekilde ortaya koymuştu. Ayrıca Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşimcilere yönelik yeni yaptırımlar da devreye alınmıştı.
Tel Aviv'den Sert Tepki: "Yanıt Vereceğiz"
İsrail Dışişleri Bakanlığı ise İngiltere’nin yaptırım kararını “kabul edilemez” ve “öfkeli” bir dille eleştirdi. Yapılan açıklamada, İngiltere’nin bu adımına karşılık verileceği vurgulanırken, Tel Aviv’in diplomatik karşı hamleler hazırlığında olduğu belirtildi.
Gazze’deki Zulüm Görmezden Gelinmiyor
55 binden fazla masumun hayatını kaybettiği Gazze'deki katliamlar karşısında Batılı ülkelerin bile artık sessiz kalamayacak noktaya geldiği görülüyor. İngiltere’nin önderliğinde atılan bu yaptırım adımları, hem İsrail’in savaş suçlarına karşı uluslararası farkındalığın arttığını hem de Tel Aviv’in politikalarının sorgulanmaya başlandığını açıkça ortaya koyuyor.
Gelişmeler, işgalci İsrail rejiminin uluslararası izolasyonunun derinleşeceğinin sinyallerini verirken, Gazze halkı için adalet çağrılarının artık diplomatik karşılık bulmaya başladığını gösteriyor.
