Washington'dan Gelen Sürpriz Hamle: İsrail'in İtirazına Rağmen Türkiye'nin Gazze'deki İstikrar Gücü'nde Olması İsteniyor.
Gazze'de ateşkesin kırılganlığı sürerken ve bölgenin geleceği üzerine kritik diplomatik görüşmeler devam ederken, ABD'nin pozisyonundan dikkat çekici bir gelişme yaşandı. ABD'nin, Gazze Şeridi'ne konuşlandırılması planlanan Uluslararası İstikrar Gücü'nün bileşiminde Türkiye'nin de yer alması yönünde bir talepte bulunduğu bildirildi. Bu talep, özellikle İsrail'in Türk askerinin bölgeye girmesine karşı çıktığı bilinen bir dönemde gelmesiyle uluslararası diplomasideki hassas dengeleri bir kez daha gözler önüne serdi.
Uluslararası İstikrar Gücü Formülü ve Washington'ın Planı
İsrail'in Kanal 12 televizyonunda üst düzey ABD'li kaynaklara dayandırılarak yayınlanan habere göre, ABD, Gazze'de kalıcı bir istikrar sağlamak amacıyla bir Uluslararası İstikrar Gücü oluşturulması için hem İsrail hem de bölgedeki bazı Müslüman ülkelerle yoğun ve hassas temaslar yürütüyor. Görüşmelerin tamamlanmasının ardından Washington'ın, bu gücün konuşlandırılmasına dair detaylı bir planı masaya sürmesi bekleniyor.
Türkiye'nin yanı sıra Mısır, Endonezya ve Azerbaycan gibi ülkelerin bu güce asker göndermeye hazır oldukları ifade edilirken, diğer devletlerin bölgenin karmaşık ve riskli durumu nedeniyle çekinceli davrandıkları belirtiliyor.
İsrail'in Endişesi ve ABD'nin Kararlılığı
ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Başkan Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner'in İsrail ziyaretindeki ana gündem maddesinin de bu Uluslararası İstikrar Gücü olduğu öğrenildi.
Hamas'ın tam anlamıyla silahsızlanmayacağı iddiasıyla İsrail'in ateşkesi bozma eğiliminde olduğu, ancak Trump yönetiminin savaşın yeniden tırmanmasına izin vermemek konusunda kararlı olduğu vurgulanıyor. ABD'nin, uluslararası gücün konuşlandırılmasını aceleci bir şekilde değil, sağlam adımlarla ilerletmek istediği belirtiliyor. Haberde, üst düzey bir ABD'li yetkilinin, "İsrailliler gergin ve şüpheci. Çünkü artık süreci kontrol edemiyorlar ve ellerinde kozları yok," şeklindeki sözleri, İsrail tarafındaki huzursuzluğu açıkça ortaya koyuyor.
Türkiye'nin Rolü ve Netanyahu'nun Sözlerinin Etkisi
Haberde en çarpıcı detay ise, ABD'nin, İsrail'in açık karşı çıkışına rağmen, Türkiye, Katar ve Mısır'ın Uluslararası İstikrar Gücü'ne katılımını şiddetle arzu etmesi. Türkiye'nin bu güce katılmaya istekli olduğu belirtilse de, İsrail'in Türk askerinin Gazze'ye girişine karşı tutumu mevcut durumu karmaşıklaştırıyor.
ABD'li yetkilinin, "Türkler Gazze'de anlaşmaya varılmasında çok yardımcı oldular ve (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun Türkiye'ye yönelik provokatif açıklamaları çok zarar vericiydi," şeklindeki değerlendirmesi ise, Ankara'nın diplomatik çabalarının Washington nezdindeki değerini ve İsrail Başbakanı'nın sözlerinin sürece verdiği hasarı gözler önüne seriyor.
Daha önce ABD Başkanı Donald Trump, 9 Ekim'de Hamas ve İsrail'in Mısır'da süren müzakerelerde ateşkes planının ilk aşamasını onayladığını duyurmuştu. Bu anlaşma 10 Ekim'de yürürlüğe girse de, İsrail ordusu ara ara ateşkesi ihlal ettiği iddialarıyla Filistinlilere yönelik saldırılarını sürdürmüştü.