Türkiye'nin son yıllarda Latin Amerika ülkeleriyle geliştirdiği stratejik savunma sanayii iş birlikleri, bölgedeki dengeleri değiştirirken, İsrail kamuoyunda da dikkatle izleniyor. İsrail medyasında yer alan değerlendirmelere göre, Türkiye'nin artan etkinliği, bölgede uzun süredir etkili olan Tel Aviv yönetimini geride bırakmaya başladı.
Haberde, özellikle Gazze’ye yönelik saldırılar sonrasında Latin Amerika ülkelerinde oluşan siyasi tepkinin, Türkiye’nin bu coğrafyadaki konumunu güçlendirmesine zemin hazırladığı vurgulandı.
Türkiye’nin savunma sanayiinde kaydettiği yerli ve milli atılımların, bölge ülkeleriyle yürütülen ortak üretim, teknoloji transferi ve sistem ihracatı projelerine yansıdığına dikkat çekildi.
Türkiye’nin özellikle insansız hava araçları alanındaki başarılarının, Latin Amerika ülkelerinin ilgisini çektiği ve bu alanda yeni iş birliklerinin kapısını araladığı ifade edildi.
İsrail medyasındaki değerlendirmeye göre, Arjantin, Brezilya, Kolombiya, Şili ve Meksika gibi ülkelerle savunma alanında geçmişte yakın ilişkiler kuran İsrail’in, bölgede son dönemde yaşadığı siyasi gerilimler nedeniyle etkisini kaybetmeye başladığı gözlemleniyor.
Kolombiya’nın İsrail ile diplomatik ilişkileri kesmesi, Şili'nin savunma sanayi fuarlarında İsrailli firmaları dışarıda bırakması gibi gelişmelerin, Tel Aviv’in bölgedeki geleneksel rolünü sarstığı belirtiliyor.
Türkiye’nin ise bu değişen dengeleri fırsata çevirerek Latin Amerika’da daha görünür hale geldiği vurgulanıyor.
Türk savunma sanayi firmalarının uluslararası alanda elde ettiği başarılar ve ihracat performansları, bölgedeki birçok ülke tarafından yakından takip ediliyor.
Özellikle Baykar gibi şirketlerin insansız sistemlerde dünya çapında öne çıkması, Türkiye’nin bu alandaki küresel rolünü pekiştiriyor.
Latin Amerika’nın Türkiye açısından yalnızca bir savunma pazarı değil, aynı zamanda siyasi ve ekonomik çeşitliliğe katkı sağlayan stratejik bir ortaklık alanı olduğu ifade ediliyor.
Türkiye’nin çok yönlü dış politika yaklaşımı çerçevesinde, savunma teknolojilerini bir diplomasi aracı olarak etkin biçimde kullanması, bölgedeki ağırlığını daha da artırıyor.
Yapılan değerlendirmelerde, Türkiye’nin Latin Amerika’daki yükselişinin sadece askeri alanda değil, diplomatik düzlemde de yeni bir sayfa açtığına dikkat çekilirken, İsrail’in bu dönüşüme ayak uydurmakta zorlandığı yorumlarına da yer veriliyor.