Uluslararası saygınlık ve arabuluculuk girişimleri, İsrail Hükûmetinde derin bir rahatsızlığa yol açtı. Özellikle aşırı sağcı kanat, Türkiye'nin Gazze'de herhangi bir görev üstlenmesine kesinlikle karşı çıkıyor.
Türkiye'nin Gazze Şeridi'ndeki siyasi süreçlerde ve insani çalışmalarda üstlendiği aktif rol, Tel Aviv yönetiminde gerilimi tırmandırıyor. Bölgede kalıcı bir istikrar arayışının merkezindeki arabuluculuk çabaları ve uluslararası alanda edindiği pozisyon, İsrail'in bazı kilit isimlerini açıkça huzursuz ediyor. Bu rahatsızlık, İsrailli bir Bakanın sert sözleriyle kamuoyuna yansıdı.
Gazze'de 'Türk İstemiyoruz' Çıkışı
İsrail'in aşırı sağcı kabine üyelerinden Orit Struck, Türkiye'nin Gazze'deki faaliyetlerine yönelik keskin bir tepki gösterdi. Bakan Struck, ülkesinin rahatsızlığını dile getirirken, "Gazze'de ne traktörde, ne cipte, ne de herhangi bir tekerlekli araçta Türk görmek istemiyorum," ifadelerini kullandı. Bu söylem, İsrail'in Türkiye'nin bölgedeki varlığını ne denli sorun ettiğini gözler önüne seriyor.
Tel Aviv'in Çok Uluslu Güç İçin Şartı: Türkiye ve Katar Olmayacak
İsrail merkezli Maariv gazetesinde yer alan haber, Tel Aviv yönetiminin Gazze'nin geleceğine dair kurulan mekanizmalarda Türkiye ve Katar'ın kesinlikle yer almamasında ısrarcı olduğunu ortaya koydu. İsrail, Gazze'deki yeniden yapılanma ve güvenlik mekanizmalarını şekillendirecek olası bir uluslararası güçte bu iki ülkenin bulunmasına şiddetle karşı çıkıyor.
Bu gergin atmosferde, ABD'den üst düzey bir heyetin İsrail'i ziyaret etmesi bekleniyor. ABD Başkanı'nın Yardımcısı JD Vance ve Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ziyareti, ateşkesin geleceğinin tartışıldığı kritik bir döneme denk geliyor. Washington'un bu ziyaretle, bölgedeki hassas dengeyi koruyacak ve istikrarı sağlayacak bir mekanizma kurmayı hedeflediği belirtiliyor.
ABD'nin Hedefinde Çok Uluslu Bir Güç Var
ABD heyetinin temel amacının, Gazze'deki anlaşmanın sonraki aşamasına zemin hazırlayacak, açık yetkiye ve bölgesel desteğe sahip çok uluslu bir gücün oluşturulmasını teşvik etmek olduğu bildiriliyor. Görüşmelerin ana gündem maddelerinden birinin de, ikinci aşamada Gazze'de hangi kuvvetlerin görev alacağı olacağı aktarılıyor. Ancak İsrail'in Türkiye ve Katar'a yönelik kesin itirazı, bu çok uluslu gücün kurulma sürecini karmaşıklaştırmaya aday görünüyor.
Öte yandan, İsrailli aşırı sağcı bakanlar, mevcut planlara şüpheyle yaklaşıp "savaşa dönüş" çağrılarını yineliyor. Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ise ABD'li yetkililere istikrar sözü verirken, koalisyon ortaklarına ise Hamas'ın ihlal etmesi durumunda karşılık verileceği mesajıyla ikili bir strateji izlediği yorumları yapılıyor. ABD'li yetkililerin bu dinamiklerin farkında olduğu ve bu ziyaretlerinde sadece dinlemek yerine somut sonuçlar elde etmeye odaklandıkları belirtiliyor. Türkiye'nin bölgesel ağırlığı ise, bu karmaşık denklemin çözülmesindeki en kritik ve tartışmalı unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.