İsrail, son yılların en yıkıcı orman yangınlarıyla yüz yüze kalmış durumda. 1 Mayıs 2025 tarihinden bu yana, Kudüs ve Tel Aviv'in çevresinde meydana gelen yangınlar, ulusal acil durum ilan edilmesine neden oldu. Hükümet, güvenlik amacıyla ana yolları kapatmış ve birçok yerleşim birimini tahliye etmek zorunda kalmıştır.
Yangınların Etkisi ve Ülke Genelinde Alarm Durumu
İsrail’de Kudüs ve Tel Aviv çevresinde çıkan büyük yangınlar nedeniyle hükümet durumu “ulusal acil durum” ilan etti. Başbakan Netanyahu, rüzgarın yangınları hızla yayabileceğini vurgularken, Savunma Bakanı Yisrael Katz orduyu yangınla mücadeleye destek için görevlendirdi. Bazı kişilerin kasıtlı yangın çıkardığı şüphesiyle gözaltına alındığı bildirildi.
Yangınların Nedeni Tartışma Konusu Oldu: Siyasette Suçlamalar Yükseliyor
Yetkililer, yangınların bazılarının kasıtlı olarak çıkarıldığı yönünde şüphelere sahip. Bu durum, yangınların arka planı ve siyasi yansımaları hakkında birçok sorunun gündeme gelmesine neden oldu. Özellikle halkın, hükümetin Gazze'deki çatışmalarla meşgul olmasının ardından sivil hizmetlerin aksadığı noktada tepkileri artıyor.
Tahribatın Boyutu
Yangınlar sonucunda yaklaşık 20,000 dönüm ormanlık alanın kül olduğu haberleri geliyor. Bazı şehirlerin tamamen tahliye edildiği ve ana yolların kapandığı bildiriliyor. Filistinli ekonomi uzmanı Dr. Nasr Abdülkerim, yangınların İsrail ekonomisine olan etkilerini doğrudan ve dolaylı zararlar olarak iki kategoriye ayırıyor.
Ekonomik Kaybın Hesabı
Uzmanlar, doğrudan zararların yüz milyonlarca şekeli bulabileceğini tahmin ediyor. Gaz ve yakıt tedarikinin durması, ulaşım aksaklıkları ve tarım ile sanayi alanlarında meydana gelen hasarlar bunların başında geliyor. Ayrıca, devam eden yangınlar nedeniyle tam zarar tespiti gerçekleştirilememekte ve hükümet çevre kirliliği ile başa çıkmak için daha etkin temizlik çalışmaları yapmak zorunda kalacak.
Son günlerde yaşanan olaylar, hükümetle muhalefet arasında giderek tırmanan bir gerilimi gözler önüne seriyor. Ülke gündemini meşgul eden bu durum, Yangınlar ve sivil savunma bütçesinin kullanılmasına dair tartışmalarla şekilleniyor.
Yangınlar üzerinden yürütülen tartışmalar, Netanyahu hükümetiyle muhalefet arasındaki uçurumun derinleşmesine neden oluyor. Muhalefet, sivil savunma için ayrılan bütçenin ultra-Ortodoks gruplara yönlendirilmesini eleştirerek, yangın söndürme çalışmalarında yaşanan kıtlığı gün yüzüne çıkarıyor. Hükümetin bu tutumunun, yangın söndürme uçaklarının yetersiz kalmasına sebep olduğuna vurgu yapılıyor.
Krizin Yönetimi
Siyasi analist Mustafa İbrahim, Netanyahu hükümetinin savaş politikaları ile koltuğunu korumaya çalıştığını ifade ediyor. Yangınlar, uluslararası yardım taleplerini de beraberinde getirirken, bu durumun hükümetin stratejisini nasıl etkileyebileceği merak konusu. Uzman İbrahim Ebu Câbir, muhalefetin bu durumu hükümete karşı bir koz olarak kullanacağını ve meclis oturumlarında tartışmalara neden olacağını belirtiyor. Ancak bu eleştirilerin, hükümetin düşmesine yol açacak düzeyde olmadığı düşünülüyor.
Yangınlar ve Gazze Operasyonları
Yangınlara rağmen, İsrail’in Gazze’ye yönelik askeri operasyonları hız kesmeden devam ediyor. Askeri kaynaklardan edinilen bilgiler, bu çalışmaların yangın söndürme operasyonlarını aksatmadığını gösteriyor. Ancak, yapılan son açıklamalarda Kudüs ve çevresindeki yangınların 24 bin dönümden fazla alanı yok ettiğini ortaya koyuyor. Bu durum, acil tahliye işlemlerini gündeme getirirken, Netanyahu’nun ilan ettiği "acil durum" kararı da iç siyasette tartışmalara yol açıyor.