Bölgeyi sarsacak karar: 10 saatlik toplantı, tarihi bir dönüm noktasına sahne oldu
Orta Doğu’da tansiyon bir kez daha zirveye çıktı. İsrail Güvenlik Kabinesi, Gazze Şeridi’nin tamamının işgal edilmesini öngören planı resmen onayladı. 7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden saldırıların ardından alınan bu karar, yalnızca bölgedeki askeri dengeyi değil, insani ve siyasi dengeleri de kökten değiştirecek bir adım olarak değerlendiriliyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun çağrısıyla toplanan kabine, tam 10 saat süren ve zaman zaman sert tartışmalara sahne olan bir görüşme maratonu sonunda bu tarihi karara imza attı. Açıklama, İsrail Başbakanlık Ofisi tarafından gece yarısı sosyal medya üzerinden duyuruldu.

Yeni bir göç dalgası kapıda: 1 milyon Filistinli yeniden yerinden edilebilir
Açıklamada, Gazze’nin tamamen işgal edilmesinin, yaklaşık 1 milyon Filistinlinin bir kez daha evsiz kalmasına neden olacağı belirtildi. Zaten derin bir insani kriz yaşayan bölgede, bu adımın etkilerinin yıllarca sürebileceği öngörülüyor.
Planın, sadece askeri bir hamle olmadığı; aynı zamanda Gazze’nin siyasi, demografik ve yönetsel yapısını da yeniden şekillendirmeyi hedeflediği dikkat çekiyor.
Beş maddelik strateji: İsrail şartlarını masaya koydu
İşgale yeşil ışık yakılırken, İsrail tarafı sürecin tamamlanması için beş ana koşul belirledi:
Hamas’ın tümden silahsızlandırılması
En az 20’si hayatta olduğu tahmin edilen 50 rehinenin iadesi
Gazze Şeridi’nin silahlardan tamamen arındırılması
Bölgenin kontrolünün tümüyle İsrail’in eline geçmesi
Hamas ve mevcut Filistin yönetiminin dışında sivil bir yönetim kurulması
Bu şartlar, Gazze’nin yalnızca askeri olarak değil, tam anlamıyla siyasi olarak teslim alınması anlamına geliyor.

Kabine içinden itiraz yükseldi: "Bu karar bize ağır bedeller ödettirebilir"
Ancak toplantı boyunca her şey bu kadar net değildi. İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, alınan karara açıkça karşı çıktı. Zamir, özellikle rehine krizine dikkat çekerek, “Bu karar Filistinli grupların elindeki İsrailli esirlerin hayatını riske atar” uyarısında bulundu.
Ayrıca, Gazze’nin derinliklerine yapılacak bir işgalin İsrail ordusuna ciddi can kayıpları yaşatabileceğini söyledi. Zamir’in bu açıklamaları, kabinedeki bazı bakanlarla arasında sert bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Toplantıya katılan kaynaklar, zaman zaman gerilimin doruğa çıktığını ve seslerin yükseldiğini aktardı. Ancak Netanyahu ve destekçileri, operasyonun gerekli ve kaçınılmaz olduğunu savunarak planı geçirmeyi başardı.

bir başlangıÇ mı, yoksa daha büyük bir felaketin habercisi mi?
İsrail’in aldığı bu karar, birçok uzman tarafından bölgenin son yıllardaki en tehlikeli kırılma noktası olarak görülüyor. Halihazırda 61 bini aşkın Filistinlinin yaşamını yitirdiği çatışmaların, bu yeni hamleyle birlikte soykırım boyutuna varabileceği yorumları yapılıyor.
Dünya kamuoyu şimdilik sessiz, ancak bu sessizliğin çok uzun sürmeyeceği öngörülüyor. Çünkü Gazze için atılan bu adım, yalnızca bölgeyi değil, uluslararası hukuku, diplomatik dengeleri ve küresel vicdanı da sarsacak bir karar olarak tarihe geçecek gibi görünüyor.