Birleşmiş Milletler, işgal altındaki Batı Şeria’da artan şiddet ve insan hakları ihlallerine karşı güçlü bir çağrıda bulundu: Her ihlal, uluslararası hukuk çerçevesinde soruşturulmalı ve sorumlular adalet önüne çıkarılmalı.
Birleşmiş Milletler Sözcüsü Stephane Dujarric, son dönemde işgal altındaki Batı Şeria’da yaşanan olaylarla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. İsrail güvenlik güçleri ve yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik sistematik baskıları ve saldırılarının tehlikeli bir seviyeye ulaştığını belirten Dujarric, bölgede sivillerin hedef alınmasının uluslararası toplum tarafından görmezden gelinmemesi gerektiğini ifade etti.
“Öldürmeler, Tacizler ve Yıkımlar Derhal Durmalı”
BM yetkilisi, İsrail’in işgal altındaki topraklarda gerçekleştirdiği öldürme, ev yıkımı ve taciz vakalarının yalnızca insani değil, aynı zamanda hukuki bir kriz yarattığını vurguladı. Dujarric, “İsrail, işgal ettiği topraklarda güvenliği sağlama sorumluluğuna sahiptir ancak bu sorumluluk sivillere zarar vermek anlamına gelmemelidir” dedi.
Bu açıklamayla birlikte, İsrail’in uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerine dikkat çeken BM, öldürme ve kötü muamele gibi ağır ihlallerin hiçbir gerekçeyle meşrulaştırılamayacağını bildirdi.
BM'den Uluslararası Topluma Net Çağrı: Sessizlik Suça Ortaklıktır
BM Sözcüsü, yaşanan her ihlalin “bağımsız ve şeffaf” mekanizmalarla soruşturulmasının gerekliliğine işaret etti. Dujarric, “Adaletin sağlanması için uluslararası mekanizmaların işletilmesi zorunludur. Aksi takdirde cezasızlık kültürü büyür ve bu durum daha büyük insani felaketlere zemin hazırlar” açıklamasında bulundu.
İsrail’in 7 Ekim 2023 sonrası başlattığı operasyonlarla birlikte Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te tırmanan gerilim, sivil kayıpları artırdı. Bu süreçte en az 999 Filistinli yaşamını yitirirken, yaklaşık 7 bin kişi yaralandı ve 18 binden fazla kişi gözaltına alındı.
Türkiye, Uluslararası Hukukun Yanında
Türkiye, Filistin davasına verdiği kararlı desteği her platformda sürdürürken, BM’nin bu yöndeki çağrısını da dikkatle değerlendirmekte. Devletimizin dış politikası, bölgede barışın, adaletin ve istikrarın tesis edilmesini esas alırken; Filistin halkının haklarını savunmak ulusal vicdanımızın bir gereğidir.
İşgal altındaki topraklarda yaşanan dram karşısında sessiz kalmayan Türkiye, uluslararası camianın da aynı duyarlılığı göstermesi gerektiğini vurgulamaktadır.