İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Dünya İsrail’in ChatGPT skandalı patladı! ABD kamuoyu hedefte

İsrail’in ChatGPT skandalı patladı! ABD kamuoyu hedefte

ABD kamuoyunda İsrail'e desteğin hızla gerilemesi, Tel Aviv yönetimini kiliselerden yapay zekâ platformlarına uzanan çok katmanlı bir etki kampanyasına yöneltti.

MUHABİR: Eray Aksoy

ABD kamuoyunda İsrail'e verilen desteğin hızla düşmesi, Tel Aviv yönetimini kapsamlı ve çok katmanlı bir etki kampanyası başlatmaya itti. Yabancı Ajanlar Kayıt Yasası (FARA) belgelerine yansıyan detaylara göre, kampanyanın merkezinde yapay zekâ sistemleri, büyük kiliseler, evanjelik Hristiyanlar ve sosyal medya platformları yer alıyor. Operasyonun en dikkat çeken ayağı ise ChatGPT gibi dil modellerine yönelik dijital müdahale stratejisi.

ChatGPT Üzerinden "Dil ve Arama Operasyonu"

ABD Adalet Bakanlığı’na sunulan FARA belgelerine göre, İsrail hükümeti adına yürütülen operasyon, “Arama ve Dil Operasyonu” adıyla kayda geçti. Bu kapsamda, OpenAI’nin ChatGPT ve Anthropic’in Claude gibi yapay zekâ sistemlerinin verdiği yanıtları dolaylı biçimde etkilemeyi amaçlayan içerik stratejileri geliştiriliyor.

Finansman, 2018’den bu yana İsrail’in tanıtım kampanyalarını yöneten Havas Media Germany GmbH üzerinden sağlanıyor. Operasyonun dijital ayağında medya, teknoloji ve reklam şirketleriyle yapılan anlaşmalar dikkat çekiyor.

Trump'ın Eski Danışmanına 6 Milyon Dolarlık Sözleşme

Belgelerde yer alan en yüksek bütçeli sözleşme, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın dijital kampanya yöneticisi Brad Parscale’in sahibi olduğu Clock Tower X şirketiyle yapıldı. Sadece dört ay sürecek kampanya için şirkete 6 milyon dolar ödeme planlandı.

Clock Tower X, bu süre içinde antisemitizm karşıtı 100 orijinal video, podcast ve sosyal medya içeriği üretecek; bu içeriklerden türetilen 5.000 materyal ise dijital platformlarda yayılacak. Hedef kitlenin yüzde 80’i TikTok, Instagram ve YouTube üzerinden genç Amerikalılara ulaşmayı amaçlıyor. Parscale, kampanyanın strateji direktörü olarak da görev alıyor.

Kiliseler ve Üniversite Kampüsleri Haritalanıyor

Kampanyanın bir diğer ayağı ise ABD'deki büyük kiliseler ve Hristiyan üniversiteleri hedef alıyor. Kaliforniya, Arizona, Nevada ve Colorado eyaletlerinde yürütülen çalışmalarda, coğrafi konum teknolojisiyle büyük kiliselerin çevresi haritalandı.

Amaç, 8 milyon aktif kilise cemaati üyesi ve 4 milyon Hristiyan kolej öğrencisine doğrudan erişim sağlamak. Bu operasyon, Cumhuriyetçi danışman Chad Schnitger liderliğinde yürütülen Show Faith by Works adlı projeyle koordine ediliyor. Proje için ayrılan bütçe 3 milyon dolar. Hazırlanan videolarda İncil’den seçilen pasajlara yer veriliyor.

Sosyal Medyada Botlar ve Influencer Ordusu Devrede

FARA belgelerinde, İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın SKDKnickerbocker şirketiyle yaptığı özel bir anlaşma da yer alıyor. Bu anlaşmayla, TikTok, Instagram, LinkedIn ve YouTube üzerinde otomatik bot ağlarının devreye alındığı belirtiliyor. Amaç, İsrail yanlısı içeriklerin algoritmik olarak öne çıkarılması.

Buna paralel olarak, Bridges Partners ajansı tarafından yönetilen “Esther Projesi” kapsamında, 14 ila 18 sosyal medya fenomeni aracılığıyla ABD-İsrail kültürel ilişkileri vurgulanan içerikler paylaşılıyor. Temmuz ayında bazı sağ eğilimli influencer’ların İsrail seyahatleri hükümet tarafından finanse edilirken, Eylül ayında Başbakan Binyamin Netanyahu, bu kişilerle New York’ta özel bir görüşme gerçekleştirdi. Netanyahu’nun, görüşmede sosyal medyanın “yeni nesil savaş alanı” olduğunu vurguladığı aktarıldı.

Desteğin Erozyonu Raporlara Yansıdı

Tüm bu girişimlerin ardındaki temel neden, İsrail'e yönelik ABD kamuoyu desteğinin son yıllarda ciddi biçimde düşüşe geçmesi. Pew Research tarafından yapılan anketlere göre, İsrail’e olumsuz bakan Amerikalıların oranı 2022’de %42 iken, 2025 itibarıyla %53’e yükseldi. Bu düşüş özellikle 50 yaş altı Cumhuriyetçiler ve genç evanjelikler arasında belirgin.

Tel Aviv Üniversitesi’nin 2024 yılına ait bir araştırması da bu verileri doğruluyor. Rapora göre, genç evanjelikler arasında “koşulsuz İsrail desteği” algısı giderek zayıflıyor. Bu da İsrail'in ABD kamuoyunu etkilemek için dijital medya, dinî cemaatler ve yapay zekâ sistemleri üzerinden yürüttüğü kampanyaların neden giderek daha agresif hâl aldığını ortaya koyuyor.