Türkiye’nin Diplomatik Merkez Rolü Güçleniyor
Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın aktif diplomasi vizyonuyla, İstanbul bir kez daha küresel barışa ev sahipliği yaptı. Rusya ve Ukrayna heyetleri, yaklaşık 3 yıl sonra ilk kez doğrudan temas kurdu. Taraflar arasında hâlen büyük görüş ayrılıkları bulunmasına rağmen, ateşkes için ön koşulların oluşturulması, müzakerelerin en önemli kazanımı olarak kayda geçti.
Kremlin’in Mesajı Net: “Rusya Hedefinden Vazgeçmez”
Rusya Devlet Başkanlığı Danışmanı Vladimir Medinsky, görüşmeler sonrası yaptığı açıklamada, "Ruslar zamanı bekler ama hedeflerinden asla vazgeçmez" vurgusuyla dikkat çekti. Bu sözler, Moskova’nın kararlılığını ve stratejik derinlikli yaklaşımını yansıtırken, Batı bloğuna net bir mesaj olarak yorumlandı.
Trump’ın Katkısı, Batı'nın Birliğini Sarsıyor
ABD Başkanı Donald Trump'ın müzakere sürecine destek vermesi ve İstanbul'da yapılacak bir zirveye katılabileceğini belirtmesi, AB ile ABD arasında uyumlu görünen cepheyi zayıflattı. Putin'in aynı süreçte İstanbul görüşmesini önermesi ve Trump'ın desteği, AB'nin ortak yaptırım kararlarını uygulamakta tereddüt etmesine neden oldu.
Barışa Giden Yolda Trump Faktörü
ABD Başkanı Trump, Ukrayna meselesine yaklaşımını radikal biçimde değiştirerek, Avrupa'nın tek başına hareket etmek zorunda kalabileceği bir senaryo oluşturdu. Bu durum, AB’nin askeri ve ekonomik açıdan zayıf yönlerini bir kez daha ortaya koyarken, Kiev yönetiminin geleceği için Trump'ın yaklaşımı belirleyici bir etken haline geldi.
Putin-Trump Telefon Diplomasisi ve AB’nin Sessizliği
İstanbul’daki temasların ardından Putin ve Trump arasında gerçekleştiği belirtilen telefon görüşmesinde, ateşkesin sağlanması için Rusya’nın taleplerini ABD’ye ileteceği ifade edildi. Bu durum, Ukrayna’nın kaderinin artık Washington merkezli belirleneceği yönündeki beklentileri artırdı.
AB İçin Zor Seçim: Barış mı, Direniş mi?
Ukrayna’nın tarafsız kalması ihtimali güçlenirken, Avrupa'nın askeri ve ekonomik gücünün sınırları da netleşiyor. ABD'nin doğrudan destek sunmadığı bir tabloda, AB’nin Rusya karşısında bağımsız bir pozisyon geliştirmesi neredeyse imkânsız hale geliyor. Ukrayna’nın AB üyeliği ise, Rusya tarafından doğrudan tehdit olarak görülmese de, siyasi bir başarı olarak Batı kamuoyuna sunulabilir.
Vatikan ve Tarafsız Barış Alanı Tartışmaları
Trump, müzakerelerin başarısız olması durumunda, arabulucu olarak Vatikan'ı işaret etti. Ancak Rusya'nın bu öneriyi kabul etme ihtimali zayıf görünüyor. Bu öneri, Batı’nın Rusya’yı küresel ölçekte baskı altına alma stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Yeni Dünya Dengeleri İstanbul’da Şekilleniyor
Putin’in önerileri ve Trump’ın stratejik hamleleri, sadece Ukrayna için değil, küresel güç dengelerinin yeniden kurulacağı bir sürecin işareti. Türkiye ise bu süreçte, hem diplomatik merkez olma rolünü güçlendiriyor, hem de barışın gerçek mimarı olma yolunda önemli adımlar atıyor.