ABD ordusu, Karayipler açıklarında uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı öne sürülen bir gemiye hava saldırısı düzenledi. Pentagon, operasyonun dönemin başkanı Donald Trump’ın doğrudan talimatıyla gerçekleştiğini doğruladı. Saldırıda üç kişi hayatını kaybederken, Birleşmiş Milletler olayı uluslararası hukuka aykırı bir eylem olarak değerlendirdi.
Bölgedeki 15. Operasyon: ABD Donanması ve F-35’ler Sahada
Pentagon tarafından yapılan açıklamada, söz konusu saldırının Karayipler’de son haftalarda düzenlenen 15. askeri operasyon olduğu belirtildi. ABD, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle bölgeye savaş gemileri sevk ederken, Porto Riko’ya F-35 savaş uçakları da konuşlandırıldı.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, hedef alınan geminin “yasadışı kaçakçılıkla bağlantılı” olduğunu savunarak, “Uluslararası sularda üç uyuşturucu teröristi etkisiz hale getirdik” ifadelerini kullandı.
BM'den Washington'a Çağrı: Uluslararası Hukuk İhlal Edildi
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, saldırıya sert tepki gösterdi. “Bu kişilerin öldürülmesi, uluslararası hukuk açısından hiçbir gerekçeye dayanmıyor” diyen Türk, Washington yönetimine askeri müdahalelere son verme çağrısında bulundu.
BM, saldırının orantısız güç kullanımı içerdiğini ve hukuki zeminden yoksun olduğunu vurgulayarak, olayın uluslararası soruşturmaya konu olabileceğini bildirdi.
Maduro’dan Sert İddia: "Rejim Değişikliği Girişimi"
Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro ise operasyonu, ABD'nin bölgede rejim değişikliği amacı taşıyan bir müdahalesi olarak niteledi. Ülkesinde uyuşturucu üretimi olmadığını savunan Maduro, “Kolombiya’dan gelen kokainin Venezüella üzerinden kaçırıldığı” tezini yineledi.
Trump yönetimi ise Kongre’ye sunduğu raporda Latin Amerika’daki kartelleri terör örgütü olarak tanımlayarak operasyonları bu çerçevede meşrulaştırdığını savunuyor.
Uluslararası Gerilim Tırmanıyor
ABD’nin Karayipler’de art arda düzenlediği operasyonlar, yalnızca Latin Amerika’da değil, küresel diplomasi arenasında da yankı bulmuş durumda. Uluslararası hukuk çevrelerinde “önleyici saldırı” gerekçesiyle meşruiyeti sorgulanan bu tür müdahalelerin, bölgedeki siyasi dengeleri daha da sarsabileceği belirtiliyor.
Özellikle ABD’nin tek taraflı askeri eylemleri, çok taraflı kurumların rolünü zayıflattığı ve uluslararası düzenin kırılganlığını artırdığı yönünde eleştirileri beraberinde getiriyor.