İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Dünya KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Müzakere masasına oturmak için çerçevenin çizilmesi lazım

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Müzakere masasına oturmak için çerçevenin çizilmesi lazım

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs yönetimi ile resmi müzakere masasına oturmak için çerçevenin belirlenmesi gerektiğini söyledi.

AA- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs yönetimi ile resmi müzakere masasına oturmak için çerçevenin belirlenmesi gerektiğini vurgulayarak, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statülerinin kabulünün müzakerelere dönüş şartı olduğunu bildirdi.

Tatar, İngiltere'nin başkenti Londra'daki temasları kapsamında, KKTC'nin Londra Temsilciliğinde Kıbrıs Türk toplumundan sivil toplum örgütleri temsilcileri ve gençlerle bir araya geldi.

Sorunları ve talepleri dinleyen Tatar, İngiltere'de yaşayan Kıbrıs Türk toplumunun desteğinin önemine vurgu yaptı ve birlik beraberlik içinde yeni siyaseti güçlendirme çalışmalarına katkı vermelerini istedi.

Görüşme sonrasında Cumhurbaşkanı Tatar'ın "Kıbrıs'ta İki Devlet Vizyonu" başlıklı kitabı tanıtıldı.

Tatar, burada yaptığı konuşmada, kitabın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ederek, kitapta iki devlete dayalı çözüm vizyonunun anlatıldığını ve güzel bir işin ortaya çıktığını kaydetti.

"Kıbrıs Türkleri davasını ve haklılığını anlatmaya devam edecek"

Ardından Tatar, İngiliz parlamenterler ve gazetecilerle bir araya gelerek, Kıbrıs Türklerinin davasını ve mücadelesini anlattığını belirtti.

Dün Londra'da bir üniversitedeki konferansa girişinin engellenmeye çalışılmasına da değinen Tatar, söz konusu eylemin Kıbrıs Türk halkının sesini duyurmasını engellemeye yönelik olduğunu kaydetti.

Tatar, "Neticede, şahsıma yapılan bu hakaret, esasında Kıbrıs Türk halkına yapılan bir saygısızlık, hakaret ve saldırı olduğu gerçeği de bütün Türk dünyasında yer almıştır. Dolayısıyla karşı taraf da herhalde bundan bir ders alacaktır." dedi.

Kıbrıs Türklerinin davasını ve haklılığını anlatmaya devam edeceğinin altını çizen Tatar, Kıbrıs'ta artık bir anlaşma olacaksa, iki ayrı devlet esasına uygun olması gerektiğini vurguladı.

Tatar, kimsenin KKTC'ye dayatmayla bir anlaşma kabul ettiremeyeceğini kaydetti.

"Hristodulidis'in farklı bir şey söyleyeceğini düşünmüyoruz"

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis'in ardından Kıbrıs görüşmelerinde bir hareketlilik beklenip beklenmediği sorusuna Tatar, "Şimdi tabii onlar bizi birtakım yerlere çekmeye çalışıyor ama müzakere masasına oturmak için çerçevenin çizilmesi lazım. Bu çerçevede, elbette bizlerin ortak zeminin onaylanabilmesi için egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün tesis edilmesi lazım." yanıtını verdi.

Tatar, esasında Hristodulidis'in aşırı unsurların da desteğiyle seçildiğini, geçmiş dönemlerde Annan Planı'na "hayır" dediğini ve Crans-Montana'daki konferansta müzakere masasının devrilmesinde büyük rol oynadığını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerini şöyle tamamladı:

"O bakımdan, kendisinin farklı bir şey söyleyeceğini düşünmüyoruz. O nedenle bizim söylediğimiz, evet ilişkiler olsun, gayriresmi sohbetler olabilsin ama resmi müzakere masasına geçmek için çerçevenin belirlenmesi lazım. O çerçeve belirlendiğinde diğerlerine göre farklılığını ortaya koyacaksın. Kıbrıs Türklerine yaklaşımı nedir, bizim egemen eşitliğimizi kabul edecek misin, etmeyecek misin? Etmezse, resmi müzakere masasına oturmanın hiçbir anlamı yok."