Türk SİHA’ları Sudan Çölünde İsrail/BAE Destekli Silah Konvoyunu İmha Etti
Sudan’da İsrail ve BAE destekli Hızlı Destek Güçleri’ne (RSF) gönderilen 50 tırlık silah konvoyu, Türk yapımı SİHA’lar tarafından çöl bölgesi ed-Dabba’da imha edildi. Sudanlı uzmanlara göre Türkiye, Libya’dan sonra bu kez Sudan sahasında etkili bir hamle yaptı.
Çölde imha edilen konvoy, bölgede dengeleri değiştirdi
Sudan’da aylar süren iç savaş, yeni bir dönüm noktasına ulaştı. Ülkenin batı ve güney bölgelerini büyük ölçüde kontrol altına alan Hızlı Destek Güçleri’ne ait olduğu belirtilen 50 tırlık bir silah konvoyu, Sudan'ın kuzeyindeki çöl arazisinde hedef alındı. Konvoyun, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin desteğiyle gönderildiği ileri sürüldü. Ed-Dabba bölgesinde gerçekleşen hava harekâtında konvoyun tamamı imha edildi.
“Türkiye bir kez daha sahaya indi”
Sudanlı araştırmacı Yunus Ahmed, operasyona ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Libya’dan sonra Afrika kıtasında bir kez daha etkili şekilde sahaya indiğini söyledi. Ahmed, “BAE ve İsrail’in oluşturduğu hava kalkanı, Türk SİHA’ları tarafından etkisiz hale getirildi. Sudan şu an ikinci Gazze’ye dönüştü. Eğer uluslararası toplum bu gidişata müdahale etmezse, 40 milyonluk nüfusu çok daha karanlık bir gelecek bekliyor” dedi.
“Sudan, siyonist emellere kurban ediliyor”
Araştırmacı Yunus Ahmed, Sudan’daki savaşın yalnızca siyasi ya da askeri bir kriz değil, daha büyük bir jeopolitik hedefin parçası olduğunu öne sürdü. Ahmed’in iddialarına göre İsrail, Fırat ile Nil arasını "vaadedilmiş topraklar" olarak görüyor ve Sudan bu planın tam merkezinde yer alıyor.
“Tek suçumuz, bu teolojik hevesin denkleminde yer almak. Sudan, Darfur başta olmak üzere stratejik ve verimli arazileriyle hedef haline geldi. Bugüne kadar binlerce İsrailli, Sudan vatandaşlığı satın aldı. Darfur’da geniş araziler edindiler. Çünkü bu bölge hem su kaynakları hem maden rezervleri açısından dünyanın en kritik noktalarından biri. İsrail’in buraya ilgisi tesadüf değil.”
Ahmed ayrıca, Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Abdulvahit Muhammed Nur’un İsrail ile doğrudan bağlantılı olduğunu ve toprak satışında kilit rol oynadığını iddia etti. “Sudan’ın yarısı işgal altında. Milyonlarca kişi yerinden edildi. Gençlerimiz İsrail’e götürülüyor, orada beyin yıkanarak başka savaşlarda kullanılıyor” ifadelerini kullandı.
300 uçaklık sevkiyat planı engellendi
Yunus Ahmed’in verdiği bilgilere göre, son haftalarda Hızlı Destek Güçleri’ne ulaştırılmak üzere 300 uçaklık bir silah sevkiyatı planlandı. Bu uçaklardan bazıları Niyala Havalimanı’na iniş yapmak istedi ancak başarılı olamadı. Alternatif olarak Libya’da General Hafter’in kontrolündeki bölgeye yönlendirilen sevkiyat, buradan karayolu ile Sudan’a aktarılmaya çalışıldı.
Ancak Türk SİHA’ları, ed-Dabba çöl hattında konvoyu hedef alarak bağlantı yollarını kesti. Silah ve mühimmat taşıyan 50 tırdan oluşan sevkiyat tamamen imha edildi. Ahmed, “Bu operasyon, sadece bir konvoyu değil, yeni bir katliamı da durdurdu” dedi.
Hızlı Destek Güçleri'nden taktik ateşkes önerisi
Sahadaki gerilimin artmasının ardından Hızlı Destek Güçleri lideri Muhammed Hamdan Dagalo, Birleşmiş Milletler aracılığıyla bir ateşkes önerisi sundu. Ancak Sudanlı uzmanlar, bu girişimin samimi olmadığını, yalnızca yeni tahkimatlar için zaman kazanma amacı taşıdığını savunuyor.

Ulusal Egemenlik Konseyi’nden barış taslağı
Sudan’ın meşru yönetimi olan Ulusal Egemenlik Konseyi Başkanı Abdülfettah el-Burhan ise kapsamlı bir barış taslağı hazırladıklarını duyurdu. Taslakta yer alan temel maddeler şu şekilde sıralandı:
- Hızlı Destek Güçleri’nin belirli bölgelerden çekilmesi
- İnsani yardım koridorlarının açılması
- Yerinden edilen sivillerin güvenli dönüşünün sağlanması
- Altyapı hizmetlerinin yeniden inşası
- Diyalog ve geçiş sürecinin başlatılması
- Uluslararası toplumun süreçte gözetim ve destek sağlaması
Metinde ayrıca, Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği ve Arap Ligi’ne, barış yol haritasına destek verilmesi ve uygulamanın takibi için hazırlık yapılması çağrısı yer aldı.