Kriz Ortamında Güç Değişimi
BERLİN – Almanya, savaş sonrası en uzun durgunluğunu yaşarken ve ABD ile ilişkiler zayıflarken, muhafazakâr lider Friedrich Merz’in göreve gelişi yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor. Muhafazakar koalisyon CDU/CSU’nun (Hristiyan Demokrat Birlik ve Hristiyan Sosyal Birlik) seçim zaferinin ardından SPD(Almanya Sosyal Demokrat Partisi) ile kurduğu koalisyon meclisten güvenoyu alacak.
ABD’ye Güven Azalıyor, Avrupa Ön Plana Çıkıyor
Trump’ın NATO’ya desteği sorgulaması, Merz’in bile ABD’ye temkinli yaklaşmasına neden oldu. Yeni hükümetin planları arasında vergi indirimleri, enerji maliyetlerinin düşürülmesi, Ukrayna’ya destek ve savunma harcamalarının artırılması bulunuyor.

Deneyimsiz Ama Etkili Bir Figür
Merz, siyasi kariyerine 1980’lerde başlasa da, hiç hükümette görev almadı. Merkel sonrası çizgiyi sağa çeken Merz, ekonomi odaklı bir liberal olarak tanınıyor. Göreve gelmeden önce duyurduğu altyapı ve savunma harcamaları paketi, destekçileri tarafından vizyon göstergesi olarak sunuluyor.
Tartışmalı Hamle: Aşırı Sağla Ortaklık
Merz’in AfD desteğiyle meclisten geçirdiği göç karşıtı yasa teklifi, büyük tepki topladı. Bu hamle, hem aşırı sağcı parti AfD(Almanya için Alternatif)’ye hem de radikal sola oy kazandırarak parlamentodaki dengeyi sarstı.

Yeni Kabine: Siyasetten Çok Uzmanlık
Sadece Savunma Bakanı Boris Pistorius görevine devam ederken, diğer bakanlık koltukları özel sektör deneyimine sahip yeni isimlere emanet edildi. Bu tercih, “tecrübe odaklı bir yönetim” mesajı olarak yorumlanıyor.
Merz İçin Kötü Haber
Son gelişmeler ışığında görülen: Friedrich Merz, Almanya şansölyesi olma oylarını ilk turda kaybetti.