İsrail devlet televizyonu KAN'ın Filistin İşleri Editörü Elior Levy, ABD merkezli X platformundaki paylaşımında, İsrail’in Gazze’de Hamas’a karşı yürüttüğü politikaları sert sözlerle eleştirdi. Levy,
“Geçmiş hatalarımızdan ders çıkarıp, Gazze'de Hamas'a karşı kirli işlerimizi silahlı milislere yaptıramayacağımızı anlamamızın zamanı geldi. Daha önce de işe yaramadı, şimdi de yaramayacak.” ifadelerini kullandı.
“İhanet Affedilmez”: Gazze’de Ebu Şebab’ın Ölümü Tepki Yarattı
KAN'ın Arap masası muhabiri Liran Aharoni, Ebu Şebab’ın öldürülmesini kutlamak amacıyla Gazze ve Lübnan’da tatlı dağıtıldığını gösteren görüntüleri paylaşarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Orta Doğu’da ve özellikle Filistinliler arasında ihanet affedilmez. Bu kutlamalar bu gerçeği yansıtıyor.”
Netanyahu’nun Milis Projesi Sorgulanıyor
Axios yazarı İsrailli gazeteci Barak Ravid ise, Ebu Şebab’ın desteklenmesi fikrinin arkasında kimlerin olduğunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirterek hükümeti hedef aldı.
Ravid, “Netanyahu hükümeti Filistin yönetiminin Gazze'ye dönmesini istemedi ve bu yüzden Ebu Şebab fikrini ortaya attı. Bu parlak fikrin arkasında kim vardı? Başarısız olan, ortadan kaldırılan ve İsrail’e stratejik zarar veren kimdi?” dedi.
“Dar Görüşlü Politikaların Sonucu”
KAN muhabiri Sapir Lipkin, Ebu Şebab’ın ölümünü İsrail’in yanlış stratejilerinin sonucu olarak değerlendirdi. Lipkin, İsrail'in uzun süre Hamas’a alternatif oluşturmak amacıyla milisleri desteklediğini ve silahlandırdığını belirterek bunun kan dökülmesine ve iç hesaplaşmalara neden olduğunu ifade etti.
İsrail Basını: “İşbirliği Milisleri Hedef Haline Getirdi”
Yedioth Ahronoth yazarı Yoav Zitun, İsrail’in Ebu Şebab’ı kurtarmaya çalıştığını, hatta tedavi için Soroka Hastanesine naklettiğini hatırlattı. Güvenlik kaynaklarının ise son dönemde, İsrail ile işbirliği yaptığı iddia edilen milislere yönelik suikastların arttığını belirttiğini aktardı. Kanal 12 yorumcusu sağcı gazeteci Amit Segal da Ebu Şebab’ın öldürülmesini “İsrail için kötü bir gelişme” olarak değerlendirdi.
Ebu Şebab Kimdir?
Geçmişte yasa dışı suç örgütü liderliği ve uyuşturucu ticareti nedeniyle Gazze'de hapis yatan Yasir Ebu Şebab, İsrail ordusunun Gazze’deki hapishanelere yönelik saldırıları sırasında serbest kalmıştı. İsrail’in Gazze’nin güneyinde silahlandırdığı yasa dışı bir çetenin lideri olan Ebu Şebab, insani yardım tırlarının İsrail ordusunun onayıyla yağmalanmasıyla tanınıyordu. Hamas’a yönelik tehditler yayınlayan Ebu Şebab’ın, İsrail ordusuyla yakın işbirliği içinde hareket ettiği İsrail tarafından kabul edilmişti. Ateşkes sonrası Refah bölgesinde lüks araçlarla dolaşan milislerin görüntüleri büyük tepki toplamıştı.
Aşiret ve Hamas’tan Sert Açıklamalar
Ebu Şebab’ın mensubu olduğu et-Tarabin aşireti, yaptığı açıklamada onu “Filistin halkına ihanet etmekle” suçladı ve öldürülmesiyle “aşiretin tarihine utanç veren bir sayfanın kapandığını” duyurdu.
Hamas ise yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Halkına ve vatanına ihanet eden, işgalci İsrail'in elinde bir araç olmaktan memnuniyet duyan herkesin kaçınılmaz sonudur.”

Sert Rejimlerin Kaçınılmaz Sonu: Baskı Bir Gün İsyanı Doğurur
Otoriter uygulamaların, kapalı kapılar ardında yürütülen kirli ittifakların ve kötü yönetimin uzun vadede toplumsal patlamalara yol açması kaçınılmaz. İsrail’de son yaşanan gelişmeler de bu gerçeği yeniden hatırlatıyor. Halkın güvenini yitiren, stratejik hatalarıyla ülkeyi çıkmaza sürükleyen her iktidarın bir gün kendi yarattığı baskı düzeniyle yüzleşmek zorunda kalacağını belirten analistler, “Sert rejimler, en güçlü olduklarını sandıkları anda en büyük kırılmayı yaşar. Çünkü baskı büyüdükçe isyanın tohumları da büyür.” değerlendirmesinde bulunuyor.