Göç Derinleşiyor: Filistinliler Güney Bölgelere Sığınıyor
İsrail ordusunun Gazze kentindeki kara saldırılarını yoğunlaştırmasının ardından, binlerce Filistinli yaşadıkları yerleri terk ederek güneye doğru göç ediyor.
Reşid Caddesi üzerindeki göç hareketliliği, bölgede derinleşen insani krizin en somut göstergesi.

Bombardımanın Ardından Kara Saldırıları Başladı
İsrail ordusu, haftalardır süren yoğun hava bombardımanlarının ardından Gazze kentinin kuzeyine yönelik kara saldırılarını artırdı. Sivillerin yaşadığı birçok bölge hedef alınırken, kentteki altyapı ve ulaşım ağı da ciddi şekilde zarar gördü.

İsrail Savunma Kuvvetleri, Gazze’nin kuzey bölgelerinde yaşayan sivillere, “güney bölgelere tahliye olun” çağrısını yineleyerek, kara harekâtının süreceği mesajını verdi. Bu uyarı, binlerce aile için yeni bir zorunlu göç dalgasını tetikledi.

Göç Reşid Caddesi Üzerinden Sürüyor
Tahliye çağrılarının ardından, ellerinde sadece taşıyabildikleri birkaç parça eşya ile yola çıkan Filistinliler, Gazze’nin güneyine ulaşmaya çalışıyor. Kentin ana ulaşım akslarından biri olan Reşid Caddesi, göç eden sivillerin oluşturduğu kalabalıkla dolup taşıyor.

Kadınlar, çocuklar ve yaşlılardan oluşan kalabalıklar, çoğu zaman yürüyerek kilometrelerce yol almak zorunda kalıyor.
Araç bulmak neredeyse imkânsız hale gelirken, gıda, su ve sağlık hizmetlerine erişim de büyük ölçüde kısıtlanmış durumda.

Siviller Hedefte, Güvenli Bölge Kalmadı
Gazze’nin kuzeyinde ve merkezinde yoğunlaşan saldırılar, sivillerin can güvenliğini tehdit etmeye devam ediyor. İsrail ordusunun “güvenli bölge” olarak gösterdiği yerler dahi zaman zaman hedef alınırken, birçok aile birkaç gün içinde ikinci ya da üçüncü kez yer değiştirmek zorunda kaldı.
Birleşmiş Milletler ve yardım kuruluşları, yaşanan göç dalgasının “kontrolsüz bir insani felakete” dönüşebileceği uyarısında bulunuyor.
Barınma alanlarının yetersizliği, su ve ilaç sıkıntısı göç eden sivilleri ölümle burun buruna getiriyor.

Uluslararası Çağrılar Artıyor
İsrail’in kara operasyonları genişledikçe, uluslararası toplumdan gelen ateşkes çağrıları da yoğunlaşıyor.
Ancak şu ana kadar kalıcı bir insani koridor ya da güvenli geçiş hattı sağlanabilmiş değil.
Yardım konvoyları ise sınır kapılarında bekletiliyor ya da hedef alınıyor.