Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik insani yardımların girişine tam ve engelsiz izin vermesini, Birleşmiş Milletler operasyonlarını kısıtlamayı bırakmasını ve uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesini talep eden karar tasarısını kabul etti.
Norveç’in öncülüğünde ve 13 ülkenin desteğiyle “BM sisteminin güçlendirilmesi” başlığı altında sunulan karar tasarısı, New York’taki BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamada geniş destek aldı. Oylama sonucunda 139 ülke tasarıya “evet” oyu verirken, aralarında İsrail ve ABD’nin de bulunduğu 12 ülke “hayır” oyu kullandı. 19 ülke ise çekimser kaldı. Türkiye, tasarıyı destekleyen ülkeler arasında yer aldı.
Gazze’deki İnsani Durum İçin ‘Derin Endişe’ Vurgusu
Kabul edilen kararda, işgal altındaki Filistin topraklarında, özellikle Gazze Şeridi’nde yaşanan vahim insani durumdan duyulan derin endişe açık şekilde ifade edildi. Metinde ayrıca, Uluslararası Adalet Divanı’nın 2 Ekim 2025 tarihli danışma görüşüne atıf yapılarak, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki varlığı ve faaliyetlerine ilişkin hukuki yükümlülüklerinin altı çizildi.
Karar metninde, UAD’nin görüşü doğrultusunda İsrail’in, işgal altındaki bölgelerde yaşayan sivil nüfusun günlük ve temel ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğuna sahip olduğu vurgulandı.
BM ve UNRWA Operasyonlarına Tam İzin Talebi
Genel Kurul kararı, özellikle Gazze’ye yönelik insani yardımların ulaştırılmasında Birleşmiş Milletler ve ilgili ortaklarının yürüttüğü operasyonlara eksiksiz izin verilmesini talep ediyor. Metinde, BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın, yani UNRWA’nın, Gazze’deki insani yardım faaliyetlerinde hayati ve vazgeçilmez bir rol üstlendiği ifade ediliyor.
Karar kapsamında İsrail’den, UNRWA başta olmak üzere diğer uluslararası kuruluşlar ve üçüncü devletler tarafından sağlanan insani yardımların herhangi bir şekilde engellenmemesi isteniyor.
Üye Devletlere Filistin Halkı İçin İşbirliği Çağrısı
Kararda ayrıca İsrail’in uluslararası hukuk çerçevesindeki tüm yasal yükümlülüklerine gecikmeden uyması çağrısı yapıldı. BM’ye üye tüm devletlere ise Filistin meselesinde Birleşmiş Milletler ile işbirliğini artırma, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının hayata geçirilmesine destek verme çağrısında bulunuldu.