Moskova’dan Kararlı Duruş
Rusya Federasyonu, Baltık Denizi’nde gerçekleştirdiği askeri tatbikatlarla küresel güvenlik mimarisinde artan NATO tehdidine karşı net bir mesaj verdi. Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre; tatbikata Kuzey Filosu’na bağlı donanma unsurları, hava kuvvetlerine ait savaş uçakları ve Moskova ile Leningrad askeri bölgelerinden destek birlikleri katılıyor.
Tatbikatta 3 bin asker, 20’yi aşkın savaş gemisi ve destek unsuru, 25 hava aracı ve yaklaşık 70 adet çeşitli askeri teçhizat yer alıyor. Tatbikat senaryosunda denizaltı savunması, insansız deniz araçlarına karşı mücadele ve düşman hedeflerine yönelik atış talimleri ön planda tutuluyor.
Estonya ve NATO’nun Provokatif Adımlarına Yanıt
Tatbikatlar, geçtiğimiz günlerde Estonya’nın başlattığı NATO destekli "Thunder Fortress 2025" manevralarının ardından düzenlendi. Bu süreçte Estonya, Rusya sınırındaki Narva sınır kapısını geçici olarak kapatmış ve denizde ‘şüpheli gemilere’ müdahale izni veren yasayı kabul etmişti. Rus Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko ise bu girişimleri açıkça “Rusya’yı hedef alan düşmanca planlar” olarak nitelendirmişti.
Avrupa'nın Sinsi Oyunu: "Gölge Filo" ve Deniz Ablukası Girişimi
Avrupa Birliği'nin, Rusya'nın sözde “gölge filosu” ile ambargoları deldiği yönündeki iddialarının ardından bölgedeki gerginlik tırmanmıştı. Estonya donanmasının, tarafsız sularda seyreden ve Gabon bayrağı taşıyan "Jaguar" adlı petrol tankerine müdahale girişimi, Rus hava kuvvetlerinin devreye girmesiyle engellendi. Bu olay, Moskova'nın deniz ticaretine yönelik artan Batı tehditlerine karşı teyakkuzda olduğunu ortaya koydu.
Rus Askerî Uzmanlardan Açıklama: “Meşru Müdafaa, Caydırıcı Güç”
Askeri uzman Aleksey Arbatov, Baltık’taki bu kapsamlı tatbikatların, sivil gemilerin güvenliğini sağlamak ve bölgede artan provokasyonlara yanıt vermek amacıyla yapıldığını belirtiyor. Arbatov, Rusya'nın Aden Körfezi’ndeki korsanlıkla mücadelesinden edindiği tecrübeyi Baltık’a taşıdığını vurgularken, Avrupa’nın "gönüllüler koalisyonu" adı altında Karadeniz’i de içine alan yeni askeri planlarının, Moskova açısından ciddi bir tehdit olarak algılandığını ifade etti.
Hukuki Temel: BM Deniz Hukuku ve Meşru Müdahale
Uluslararası hukuk uzmanı Dmitriy Suslov ise Rusya’nın tatbikatlarını, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi çerçevesinde yürüttüğünü belirtiyor. Avrupa ülkelerinin sivil gemilere yönelik müdahale girişimlerinin, uluslararası sularda korsanlık kapsamına girdiğini ve bunun ciddi çatışmalara yol açabileceğini ifade etti.