Teknoloji Durdu, Para Piyasası Çöktü, Şekel Dibe Vurdu!
İsrail’in İran’a yönelik saldırı politikası, yalnızca bölgesel istikrarı değil, Tel Aviv ekonomisinin direklerini de yerinden oynattı.
Askeri operasyonlar sonucu İsrail, hem mali hem de yapısal açıdan tarihinin en çetin ekonomik çıkmazlarından biriyle karşı karşıya kaldı. Askeri maliyetlerin dudak uçuklatan seviyelere ulaşması, piyasalarda sarsıntı yarattı, teknoloji yatırımları durma noktasına geldi.
Milyarlar Harcandı, Ekonomi Soluksuz Kaldı
Tel Aviv yönetiminin İran’a yönelik saldırılarının İsrail hazinesine getirdiği yük, kamu maliyesinde şok etkisi oluşturdu. Uzmanlara göre, savaşın yalnızca ilk haftasında yaklaşık 5 milyar dolarlık harcama yapıldı. Günlük savaş gideri 725 milyon doları buldu.
Savunma sistemlerinin işleyiş maliyeti tek başına 200 milyon dolara yaklaştı.
Bu durum, İsrail hükümetini hem vergi artışlarını gündeme almaya hem de eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler gibi kritik alanlarda kesintilere zorladı. Maliye Bakanlığı'nın Knesset’e sunduğu acil kaynak talebi, Tel Aviv’in ekonomik istikrarı sürdüremediğinin açık göstergesi olarak yorumlandı.
Hayfa Rafinerisi Durdu, Elmas Borsası Vuruldu
İran’ın misilleme saldırıları, İsrail’in ekonomik omurgasını doğrudan hedef aldı. Hayfa’daki ülkenin en büyük petrol rafinerisinin üretimi durdu, Tel Aviv Elmas Borsası ciddi hasar aldı. İsrail’in elmas ihracatı bir yılda %35 daraldı.
Öte yandan El Al havayolu filosunun güvenlik gerekçesiyle yurtdışına taşınması, milyonlarca dolarlık operasyonel kayba yol açtı.
İsrail para birimi şekel, savaş sonrası dolar karşısında değer kaybederek 3,70 seviyesini gördü. Merkez Bankası’nın milyarlarca dolarlık müdahalelerine rağmen istikrar sağlanamadı.
Teknoloji Çöküyor, Güven Yerle Bir
İsrail ekonomisinin bel kemiği sayılan teknoloji sektörü de saldırılardan ağır darbe aldı. Yabancı yatırımlar durma noktasına gelirken, sektörün yılın ilk yarısında %44 küçüldüğü belirtildi. Bu daralma, yalnızca ekonomik değil, stratejik güvenlik açısından da Tel Aviv’i kırılgan bir zemine çekiyor.
Uzmanlar, yatırımcı güveninin sarsıldığını ve ülkede ciddi bir sermaye kaçışının yaşandığını vurguluyor. Tel Aviv Borsası’nda işlem gören şirketlerin büyük bölümünün finansal istikrarı tehdit altında.
İsrail Ekonomisi Derin Krizde
Uzmanlara göre, Tel Aviv yönetiminin yanlış askeri hesaplamaları, sadece güvenlik değil, ekonomik gelecek açısından da ağır bir bedel oluşturdu. 2025 bütçesi zaten borç yükü altındayken, savaş maliyetleri bu yükü katladı.
Savaş bir ay daha sürseydi bütçe açığının %6’yı aşarak 25 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyordu.
İran’ın hedefli misillemeleri, çatışmayı askeri boyuttan çıkararak ekonomik altyapıyı hedefleyen yeni bir döneme taşıdı. İsrail için bu sürecin yalnızca ekonomik değil, sosyal ve politik etkileriyle birlikte yıllarca sürecek bir toparlanma süreci başlattığı vurgulanıyor.
Ekonomik Felaket Senaryosu Gerçek Oluyor
İsrail, İran’a yönelik saldırı sürecinden yalnızca diplomatik anlamda değil, ekonomik olarak da büyük bir yıkımla çıktı. Bölgesel gerilimleri silah gücüyle çözme çabası, Tel Aviv’in hem ekonomik hem de toplumsal dengelerini alt üst etti.
Uzmanlar, bu süreçte izlenen saldırgan politikaların yalnızca bütçeyi değil, İsrail’in küresel yatırımcı gözündeki itibarını da ciddi şekilde zedelediği görüşünde.