İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Dünya Tarih ve farazi tanrılar yaratmak!

Tarih ve farazi tanrılar yaratmak!

Ülke gündemi ittifak ve 2019 seçimlerine kilitlenmişken, Ortadoğu’da meydana gelen değişmeler, ABD'nin Suriye'yi bir kalıba sokma girişimi dikkatlerin o bölgeye yönelmesini sağladı. Füzeler ateşlendi, ABD alkışlandı ve daha büyük saldırılar için, bazıları beklenti içine girdi. Bütün değerlerin, inanışların, kabullerin alt-üst oluşunu görüyor olmak, rastlantısal bir sonuç mu acaba?

Ülke gündemi ittifak ve 2019 seçimlerine kilitlenmişken, Ortadoğu’da meydana gelen değişmeler, ABD'nin Suriye'yi bir kalıba sokma girişimi dikkatlerin o bölgeye yönelmesini sağladı. Füzeler ateşlendi, ABD alkışlandı ve daha büyük saldırılar için, bazıları beklenti içine girdi. Bütün değerlerin, inanışların, kabullerin alt-üst oluşunu görüyor olmak, rastlantısal bir sonuç mu acaba?
Yüzlerdeki maskeleri kazımaya kalksan, ortaya çıkacak manzaradan iğrenirsin. Oysa herkes kendi rolünü iyi oynamaktadır. Zihinlerindeki karanlıkları gizleyerek, iyi insan rolü oynayanların, toplumu yanlış beklentiler içerisine sokması, hayali bir cennet yolcusu yaratma çabası, gerçeklere toslayarak tükendi ve tükenecek.
Tarih boyunca insanlara hayali numuneler yaratmaya, farazi tanrılar ve tanrıçalar bulma arayışı, dejenere edilmiş ve edilen değerler arasında sıkışıp kalan insanlık, zihinleri tersyüz edildiği bir yeni süreçten geçiyor. Ve meçhulleşen değerler, bu sürecin rengini alarak, bir nedene oturtamadığımız kabullenişlerimiz olarak zihinlerimizdeki yerini almaktadır. Ve hakikat bir kez         daha sahte bir tarih kurgusuna kurban     edilmektedir.
Bugün Ortadoğu'da oynanan bu oyunla, gerçeklerin üstüne bir kez daha kara perde çekilmek istenmektedir. Hep tekrarlanarak günümüze ulaşan, güce tapınma, objeleri tabulaştırma, kendi yarattıkları, yonttuklarına teslim olmaktadırlar. Hep var olmuş ve olacak olan, şirk ve küfür gerçeklerden arındırılmış bir din olarak insanlara dayatılmaya devam ediliyor. Statüko, zulüm-soygun ve haksızlıkların üzeri hak dini olmayan bu dinle ilahi bir ruha büründürülmeye çalışılmaktadır. Bununla ekonomik ve siyasi hegemonyalarını güçlendirmekte, üstünlüklerini ve diğer halk zümrelerinden farklı olduklarını bununla pekiştirmekteler. Ve bunun adına da Tanrının iradesi diyerek, karşı çıkışları engellemeye çalışmaktadırlar.
Emperyalist güçlerin dizayn etmeye çalıştığı Ortadoğu'da, asıl hedefin İsrail'in güvenliği olduğu konusu kulaklarımızı hep tırmalamıştır. Filistin sorununa duyarlı olan tek ülke olan Suriye, Antiemperyalist duruşuyla Ortadoğu'nun tek ülkesidir. Dolayısıyla antiemperyalist bir kalenin yıkılışıdır asıl gerçek. Bir komplo senaryosuna kurban edilmek istenen Suriye; bölgedeki işbirlikçilerin, uşak anlayışına sahip olanların zihinlerindeki mezhepçi ve tekçi anlayışlarını da azdırmış durumdadır. Bu savaşın gerçekliliğine farklı yorum ve anlamlar yüklenerek saptırılmış, adeta bir mezhep savaşına dönüştürülerek emperyalist emeller gizlenmiştir. Kısaca muhtevası adeta bir din veya mezhep savaşına dönüştürülmüştür. Yazımızın başında belirttiğimiz şirk ve küfür burada devreye girmiş ve mezhepsel bir örtüye bürünmüştür.
Bütün bu organizasyonun sonunda Türkiye ve İsrail'i buluşturan derinlik, Ortadoğu'da Türkiye'nin rolünü açığa çıkarmış durumdadır. Rusya ile stratejik bağları koparılan ve batının kapısında konuşturulan bir Türkiye'nin, Ortadoğu'da plan mı, rol mü aldığına karar vermek zor olmasa gerektir. Sanırım yaşananların ve yaşanacakların nedeni, Ortadoğu denilen coğrafyayı yeniden şekillendirmektir.