ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da gerçekleşen üst düzey bir görüşmede Gazze’deki insani krizin derinleştiğini belirterek, savaşın artık “kabul edilemez boyutlara” ulaştığını ifade etti. Trump, "Artık sona yaklaştık. Önümüzdeki birkaç hafta içinde kesin bir çözüme ulaşılabilir," diyerek diplomatik çevreleri hareketlendiren bir açıklamada bulundu. Bu çıkışı, sadece Gazze’de değil, küresel diplomasi arenasında da dikkat çekici yankılar uyandırdı.
Trump, Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae Myung ile gerçekleştirdiği toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, sadece savaşın değil, savaşın neden olduğu açlık ve insani dramın da altını çizdi. Özellikle çocuklar ve kadınlar üzerindeki etkisine dikkat çeken Trump, "Yalnızca savaş bitmeli değil, bu insanların yaşama hakkı geri verilmeli," dedi.
trump: "onlar binlerce yıldır savaşıyor ama bu durum artık sona ermeli"
Trump’ın açıklamaları sadece barış çağrısı değildi. Aynı zamanda tarihi ve politik bağlamda son derece iddialı cümleler kurdu. İsrail-Filistin çatışmasının “binlerce yıldır” süren bir tarihsel geçmişe sahip olduğunu dile getiren Trump, buna rağmen Gazze’deki mevcut çatışmanın artık farklı bir boyutta ele alınması gerektiğini vurguladı.
“Şu anda yaşanan sadece bir savaş değil, bir halkın tükenişi. Bunu durdurmak zorundayız. 2-3 hafta içinde kesin ve etkili bir çözüm masaya gelebilir,” diyen Trump, barış sürecinin sanıldığından daha yakın olduğunu ima etti.
ABD yönetiminin Gazze’ye yönelik 60 milyon dolarlık gıda yardımı yaptığını da açıklayan Trump, bu yardımların sadece bir insani katkı değil, barışa dönük stratejik bir hamle olduğunu söyledi. Bu açıklama, Trump yönetiminin İsrail ile Filistin arasındaki dengeleri yeniden şekillendirme arzusunu da gözler önüne serdi.
washington’dan diplomatik sinyaller: çözüm için hamas’sız formül
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Trump'ın hemen ardından söz alarak, diplomatik girişimlerin hiçbir zaman durmadığını ve özellikle Hamas’sız bir çözüm modeli üzerinde çalıştıklarını ifade etti. Bu açıklama, ABD’nin sadece ateşkesi değil, uzun vadeli yapısal bir çözümü hedeflediğini ortaya koydu.
Rubio’nun, “Biz yalnızca bir çatışmayı bitirmek değil, bir geleceği inşa etmek istiyoruz” sözleri, diplomasi çevrelerinde “yeni bir barış planı mı geliyor?” sorularını gündeme taşıdı.
Gazze Şeridi’nde açlığın BM raporlarıyla da tescillendiği bir ortamda, ABD’nin açıklamaları bölgedeki birçok aktör tarafından dikkatle takip ediliyor. Trump’ın 2-3 hafta gibi kısa bir süre telaffuz etmesi ise diplomatik kulislerde, arka planda bazı gizli müzakerelerin yürütüldüğü ihtimalini güçlendiriyor.
savaş yorgunu bir dünya için umut olabilir mi?
Trump’ın açıklamaları, yalnızca siyasi bir vaat değil; aynı zamanda toplumsal ve insani bir çağrı olarak da değerlendiriliyor. Savaşın psikolojik, sosyolojik ve ekonomik etkileri dünya kamuoyu üzerinde giderek derinleşirken, böylesi bir açıklama “gerçekten çözüm kapıda mı?” sorularını akıllara getiriyor.
ABD'nin Gazze için sadece insani yardım değil, aynı zamanda diplomatik ve politik yatırım yapması, sürecin seyrini ciddi şekilde etkileyebilir. Ancak Trump’ın işaret ettiği gibi, tarih boyunca süregelen bu çatışmada “2-3 hafta” gibi kısa bir sürede sonuç almak gerçekten mümkün mü?
Yanıtı belirsiz. Ancak bir gerçek var: Gazze’de artık zaman, sadece diplomatik değil, insani bir gereklilik haline geldi.