İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz, ABD Başkanı Donald Trump ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında son dönemde güçlenen temasların, Gazze sahasında İsrail’i dışarıda bırakabilecek yeni bir diplomatik denge yarattığını yazdı. Zvi Bar’el imzalı analizde, Ankara’nın Gazze için hazırladığı planın bölgede etkili bir aktör hâline gelebileceği değerlendirilirken, İsrail yönetiminin bu süreç karşısında manevra alanının daralabileceği belirtildi.
Analizde, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın diplomatik süreçlere ilişkin açıklamalarına geniş yer verildi. Barrack’ın, Türkiye’nin Gazze’de kurulması öngörülen uluslararası istikrar gücüne katılımını “Netanyahu’nun atabileceği en parlak adımlardan biri” olarak nitelendirdiği ifade edildi. Ancak iki ülke arasındaki güvensizlik nedeniyle bu ihtimalin gerçekleşmesine şüpheyle yaklaştığı da vurgulandı.
Türkiye’nin Gazze’deki Rolü Washington’da Dikkat Çekiyor
Barrack’ın, Türkiye’nin son esir takası müzakerelerinde Katar ile birlikte oynadığı rolü övdüğü hatırlatıldı. ABD’li yetkili, Türkiye’nin devreye girmesinin kritik bir dönemeç oluşturduğunu belirterek, “Bu adım ABD’yi karar aşamasına taşıdı” ifadelerini kullandı.
Analizde, Trump ile Erdoğan arasındaki yakınlaşmanın yalnızca Gazze meselesi ile sınırlı olmadığı da belirtildi. Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemi nedeniyle yaşadığı F-35 krizinin çözümüne yönelik adımlar atıldığı; Trump’ın Ankara’nın yeniden projeye dahil edilmesini gündemine aldığı yazıldı.
Hamas’ın Silahsızlandırılması İçin “Yaratıcı Formül” Arayışı
Haaretz’in iddiasına göre, Gazze planını geciktiren temel unsur Hamas’ın silahsızlandırılması meselesi. Bu süreçte Türkiye ve Katar’ın, tamamen silah bırakmayı içermeyen ancak çatışmasızlık sağlayacak “yaratıcı bir çözüm” üzerinde çalıştığı öne sürüldü.
Türk ve Filistinli kaynaklara dayandırılan analizde, masadaki formülün Hamas’ın silahları teslim etmesini değil, kullanmamayı taahhüt etmesini içerdiği belirtildi. Bu yaklaşımın, Gazze’de yeni bir sivil yönetimin kurulması ve kalıcı ateşkesin sağlanmasıyla birlikte daha kapsamlı bir silahsızlanma politikasının önü açabileceği değerlendiriliyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da Hamas’ın kısa vadede tamamen silahsızlanmasının gerçekçi olmadığını, bunun ancak Gazze yönetiminin Filistinlilere devredilmesi ve kalıcı bir ateşkes mekanizması oluşturulmasıyla mümkün olabileceği görüşünde olduğu aktarıldı.
Türkiye'nin Rolü Güvenlik Garantisi Olarak Gündemde
Analizde, Türkiye’nin uluslararası ya da Filistinli grupların güvenliğini sağlayacak bir unsur olarak süreçte yer alabileceği iddia edildi. Hamas’ın Türk güçleriyle doğrudan çatışmaya girmek istemeyeceği düşüncesi, bu olasılığın temel dayanaklarından biri olarak gösterildi.
Haaretz, Trump yönetiminin Ankara'nın sunduğu çözümü “pratik ve uygulanabilir” bulması hâlinde, İsrail’in ABD ile yeni bir gerilim dönemine sürüklenebileceğini belirtti. Aynı analizde, bu tabloda İsrail’in elindeki diplomatik kartların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahip olduklarından daha zayıf kalabileceği yorumu yapıldı.