ABD eski Başkanı Donald Trump, ekonomi gündemine damgasını vuracak yeni bir çıkış yaptı. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yaklaşan faiz kararı öncesi, Truth Social platformunda yaptığı paylaşımla Fed Başkanı Jerome Powell’a sert bir mesaj gönderen Trump, faizlerin “gecikmeden ve beklenenden daha büyük oranla” düşürülmesini istedi. Ekonomiye dair her açıklamasıyla yankı uyandıran Trump, bu kez yalnızca rakamlarla değil, stratejik bir mesajla piyasalara yön vermeye çalıştı.
Trump’ın “Çok geç” lakabını taktığı Powell’a yönelik bu açık çağrısı, yalnızca para politikasına değil, aynı zamanda siyasi bir tavır olarak da değerlendiriliyor. Özellikle 2024 başkanlık seçimlerine yaklaşılırken, Trump’ın ekonomi üzerinden yeniden güç kazanma hamleleri dikkat çekiyor. “Faiz indirimi gelir gelmez konut sektörü patlayacak”ifadesi, hem yatırımcıları hem de hanehalkını psikolojik olarak harekete geçirmeyi amaçlıyor.
fed toplantısı öncesi tansiyon yüksek: faiz indirimi beklentisi artıyor
Fed’in merakla beklenen Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı yarın başlıyor. İki gün sürecek olan toplantının ardından çarşamba günü açıklanacak faiz kararı, şimdiden piyasalarda büyük hareketlilik yaratmış durumda.
Para piyasalarındaki fiyatlamalar, Fed’in politika faizinde 25 baz puanlık bir indirimi şimdiden fiyatlıyor. Bu da Trump’ın açıklamalarını sadece siyasi değil, aynı zamanda zamanlaması iyi hesaplanmış ekonomik bir baskı olarak öne çıkarıyor. Halihazırda %4,25 - %4,50 aralığında olan politika faizinin indirimi, özellikle konut kredisi piyasası, yatırım fonları ve dolar endeksi üzerinde ciddi etkiler yaratabilir.
üç aylık değil altı aylık rapor: trump’tan finansal raporlamaya da radikal öneri
Trump yalnızca faiz konusuna değil, şirket raporlama sistemine dair de çarpıcı bir öneride bulundu. Aynı platformdan yaptığı başka bir paylaşımda, şirketlerin artık her üç ayda bir değil, altı ayda bir finansal rapor sunmasını önerdi. Bu adımın hem şirket yöneticileri üzerindeki baskıyı azaltacağını hem de uzun vadeli stratejilerin daha sağlıklı uygulanmasına olanak tanıyacağını savundu.
Trump’ın bu önerisi, “Çin şirketleri 50 yıllık planlar yaparken, biz hâlâ üç aylık dönemlerle uğraşıyoruz” sözleriyle desteklenirken, küresel rekabet koşullarında Amerika'nın konumuna yönelik stratejik bir eleştiri olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda bu açıklama, SEC (ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu) üzerinde kamuoyu baskısı yaratma girişimi olarak da okunabilir.
faiz baskısı ve kurumsal reform: trump yeniden sahnede mi?
Donald Trump’ın peş peşe yaptığı bu ekonomik çıkışlar, yalnızca Fed’i ya da SEC’i hedef almıyor. Bu çıkışlar, 2024 seçimlerine hazırlık sürecinde ekonomik kartını yeniden masaya sürdüğünün açık bir göstergesi. Hem bireysel yatırımcıları hem de kurumsal aktörleri etkileyen bu açıklamalar, bir yönüyle ekonomideki sistemsel tartışmaları da alevlendiriyor.
Trump’ın Fed’e “derhal ve güçlü bir faiz indirimi” çağrısı, yalnızca kısa vadeli faiz oranlarını değil, ABD'nin ekonomik yönelimini de yeniden tartışmaya açıyor. Aynı şekilde üç aylık raporlama zorunluluğuna getirdiği eleştiriler de, Amerikan şirketlerinin geleceğe nasıl hazırlanması gerektiği konusunda yeni bir pencere açıyor.
Trump, hem geçmişteki başkanlık döneminde hem de sonrasında yaptığı açıklamalarla piyasalar üzerinde büyük bir etkiye sahip olmaya devam ediyor. Bu son çıkışları ise, onun sadece siyasi değil, aynı zamanda ekonomik aktör olarak da güçlü kalmaya devam ettiğini gösteriyor.
