Dünya gözlerini bir kez daha Gazze ateşkesi için yürütülen diplomatik trafiğe çevirdi. Yarın Mısır’da yapılacak müzakereler öncesinde ABD Başkanı Donald Trump, sürece dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Trump, Washington yönetiminin yeni bir diplomatik ekibi Kahire’ye göndereceğini belirterek, “Bu kez barış için gerçek bir şansımız var” ifadesini kullandı.
Son dönemde bölgede artan tansiyon, uluslararası kamuoyunda endişe yaratırken, Trump’ın açıklamaları yeni bir umut penceresi açtı. Özellikle Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması yönünde adımların atılması, hem bölge ülkeleri hem de küresel güçler açısından kritik önem taşıyor.
“Barış için gerçek bir fırsat doğdu”
Trump, yaptığı açıklamada yalnızca Gazze’ye değil, tüm Orta Doğu’ya istikrar getirecek bir anlaşma hedeflediklerini belirtti. “Yıllardır süren çatışmalardan sonra ilk kez bu kadar gerçek bir barış ihtimali görüyorum” diyen Trump, ABD’nin bu süreçte aktif rol oynamaya kararlı olduğunu vurguladı.
Kulislerde konuşulan bilgilere göre, ABD’nin yeni müzakere ekibi, Mısır’daki görüşmelerde hem İsrail hem de Filistin tarafı ile doğrudan temas kuracak. Bu ekibin, Trump’ın danışmanlarından ve bölgeyi yakından tanıyan isimlerden oluştuğu belirtiliyor.
Trump’ın açıklamaları, uzun süredir Gazze’deki insani krizin çözümü için çaba gösteren uluslararası çevrelerde temkinli bir iyimserlik yarattı. Ancak analistler, tarafların güven bunalımı nedeniyle anlaşmanın kırılgan olabileceği konusunda uyarıyor.
İsrail sorusuna net yanıt: “Elimizden gelen her şeyi yapacağız”
Gazetecilerin “İsrail’in anlaşma sonrası saldırılarına devam etme ihtimali” sorusuna Trump, dikkat çeken bir yanıt verdi:
“Herkesin anlaşmaya uymasını sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bu sadece bir diplomatik belge değil, bölgede yeni bir dönemin başlangıcı olacak.”
Bu sözler, Trump yönetiminin süreci yalnızca diplomatik bir adım olarak değil, aynı zamanda stratejik bir yeniden yapılanma fırsatı olarak gördüğünü gösterdi. ABD kaynakları, anlaşmanın sadece askeri değil, ekonomik ve insani boyutlarıyla da destekleneceğini belirtiyor.
Trump’ın sözleri, İsrail ve Filistin arasında yıllardır süren gerilimlerin ardından ilk kez böylesine güçlü bir uluslararası garanti mesajı olarak değerlendiriliyor.
Küresel yankı: “Washington’un rolü yeniden tanımlanıyor”
Uzmanlara göre Trump’ın Gazze açıklaması, ABD’nin uzun süredir sarsılan Orta Doğu etkisini yeniden tesis etme çabasının bir yansıması. Bölgedeki diplomasi trafiği sadece ateşkesle sınırlı değil; enerji hatları, insani yardımlar ve ekonomik destek paketleri de masada.
Avrupa ülkeleri ise sürece temkinli yaklaşıyor. Brüksel’de yapılan açıklamalarda, “Barışın kalıcı olması için tüm tarafların taahhütlerini somutlaştırması gerekir” vurgusu öne çıktı.
Öte yandan Mısır’ın ev sahipliğinde yürütülecek görüşmelerin, hem Hamas hem de İsrail temsilcilerinin katılımıyla kapalı oturumlar şeklinde yapılması bekleniyor. Trump yönetimi, görüşmelerin ardından yeni bir “barış planı taslağı”nı dünya kamuoyuna sunmayı hedefliyor.
Gazze’de umutlu bekleyiş
Gazze’de yaşayan siviller için her yeni açıklama, savaş ve barış arasındaki çizgiyi belirliyor. Halk, yıllardır süren abluka ve bombardımanların ardından bu kez farklı bir sonuca ulaşılmasını umut ediyor. Trump’ın “herkesin anlaşmaya uymasını sağlayacağız” sözü, bölge halkında temkinli de olsa bir umut yaratmış durumda.
Siyasi gözlemcilere göre, bu süreç yalnızca diplomatik bir girişim değil, aynı zamanda Gazze’deki insani dengenin yeniden kurulması için de kritik bir dönüm noktası olabilir.
ABD’nin bu kez sürece aktif ve kararlı bir şekilde dahil olması, Orta Doğu barışı açısından yeni bir sayfa açabilir.