“nükleer silah değil ancak etkisi çok büyük”
Fransız basınında yer alan kapsamlı bir değerlendirmede, Türkiye’nin geliştirdiği yüksek tahrip gücüne sahip konvansiyonel uçak bombası GAZAP ayrıntılı biçimde ele alındı.
Fransa merkezli yayın organı Science Post, bu mühimmatı bugüne kadar geliştirilen en etkili nükleer olmayan silahlar arasında göstererek, Türkiye’nin savunma sanayiinde ulaştığı seviyeye dikkat çekti.
Analizde, GAZAP’ın yalnızca yeni bir mühimmat olmadığı, aynı zamanda Türkiye’nin askeri kapasitesinde geldiği noktayı simgelediği vurgulandı.
Türkiye’nin insansız hava araçları ve otonom sistemlerde elde ettiği başarının ardından, konvansiyonel silahlar alanında da küresel ölçekte dengeleri etkileyebilecek bir eşiği geride bıraktığı değerlendirmesi yapıldı.
GAZAP bombası, 2025 yılında düzenlenen IDEF Savunma Sanayi Fuarı’nda ilk kez kamuoyuna tanıtılmıştı. Haberde, mühimmatın Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde geliştirildiği belirtilerek, nükleer bir silah olmamasına rağmen yarattığı yıkım etkisinin nükleer silahları hatırlatan sonuçlar doğurabildiğine dikkat çekildi.
ateş topu ve ölümcül şok dalgası
Teknik özelliklerine değinilen haberde, GAZAP’ın termobarik özellikler taşıdığı aktarıldı. Patlama sırasında çevredeki oksijeni kullanarak etkisini artıran bu tür silahların, oluşan ateş topu ve ardından gelen yüksek basınçlı şok dalgasıyla hedef üzerinde son derece yıkıcı sonuçlar ortaya koyduğu ifade edildi.
Yaklaşık 970 kilogram ağırlığındaki bombanın, patlama anında 3 bin dereceye ulaşan sıcaklıklar üretebildiği ve bu ısının beton ile çelik gibi dayanıklı yapıları dahi etkisiz hale getirebildiği kaydedildi. Bu yönüyle GAZAP’ın, klasik konvansiyonel mühimmatlardan belirgin şekilde ayrıldığı vurgulandı.
Haberde ayrıca bombanın parçacık etkisine de dikkat çekildi. Patlama sırasında on bin civarında metal parçanın geniş bir alana yayıldığı, yaklaşık bir kilometrelik çapta yoğun bir tahribat alanı oluşturduğu belirtildi.
Bu parçacık yoğunluğunun, benzer sınıftaki mühimmatlara kıyasla oldukça yüksek olduğu ve GAZAP’ın geniş alanlı etki yaratmasını sağladığı aktarıldı.
beton ve çeliği etkisiz hale getiren etki
Değerlendirmede, Türkiye’nin nükleer silahlara sahip olmamasına rağmen bu ölçekte bir konvansiyonel silah geliştirmesinin stratejik bir tercih olduğuna işaret edildi. Ankara’nın, nükleer kapasite yerine son derece etkili konvansiyonel sistemler üzerinden caydırıcılık oluşturduğu yorumu yapıldı.
GAZAP’ın mevcut hava platformlarıyla uyumlu şekilde tasarlandığı, özellikle F-16 savaş uçaklarından atılabilmesinin operasyonel açıdan önemli bir avantaj sunduğu da haberde yer aldı.
Fransız basını, GAZAP ile aynı dönemde tanıtılan NEB-2 “HAYALET” mühimmatına da değindi. HAYALET’in, GAZAP’a kıyasla daha düşük tahrip gücüne sahip olduğu ancak yer altı hedeflerine karşı çok daha derin nüfuz kabiliyeti sunduğu belirtildi.
Temmuz 2025’te paylaşılan bilgiler doğrultusunda, bu bombanın kaya ve toprak yapılar içinde yaklaşık 90 metre derinliğe kadar ilerleyebildiği ve özellikle yer altı sığınakları ile bunker sistemlerine yönelik geliştirildiği aktarıldı.
modern savaşta türkiye'nin yeni gücü
Analizde, GAZAP ve HAYALET’in birbirini tamamlayan mühimmatlar olarak tasarlandığı, aynı operasyonel senaryolarda birlikte kullanılabilecekleri ifade edildi.
Haberde, GAZAP’ın günümüzde nükleer olmayan bombalar arasında en yüksek tahrip gücüne sahip sistemlerden biri olduğu vurgulanırken, tarihteki en güçlü silahın ise 1961 yılında Sovyetler Birliği tarafından test edilen Çar Bombası olduğu hatırlatıldı.
Değerlendirmenin sonunda, Türkiye’nin nükleer silaha sahip olmadan da modern savaşın gerektirdiği caydırıcılığı sağlayabilecek bir askeri kapasiteye ulaştığını açık biçimde ortaya koyduğu görüşüne yer verildi.