Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail'in Birleşmiş Milletler kuruluşlarına uyguladığı kısıtlamaların hukuki sonuçlarını mercek altına alan ve Gazze'deki insani krize dair önemli mesajlar içeren danışma görüşünü açıkladı. Lahey'deki Barış Sarayı'nda Divan Başkanı Japon Yargıç Iwasawa Yuji tarafından okunan metin, Gazze'ye acil ve kesintisiz insani yardım akışının sağlanması gerektiği ve "İsrail'in açlığı bir savaş silahı olarak kullanmaması" gerektiği yönündeki kesin ifadelerle dikkat çekti.
UAD, İsrail'in Hamas veya diğer terör örgütleriyle bağlantılı olduğu yönündeki iddialarını kanıtlayamadığını belirttiği BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) konusunda da kritik bir duruş sergiledi. Mahkeme, UNRWA'nın tarafsızlığını yitirdiğine dair iddiaların, BM ve tarafsız komisyonlarca incelendiğini ancak bu iddiaları doğrulayan bulgulara rastlanmadığını vurguladı. UNRWA'nın işgal altındaki Filistinli mülteciler için hayati öneme sahip insani yardımları sağlayan temel bir kurum olduğunun altı çizildi.
Divan, İsrail’in tezlerini destekleyen bazı ülkelerden gelen itirazları reddederek, verilen kararın tamamen hukuki bir değerlendirme olduğu ve herhangi bir siyasi araçsallaştırma amacı taşımadığı mesajını verdi.
Gazze'de İnsani Durum ve İsrail'in Yükümlülükleri
UAD, 8 Ekim 2023'ten bu yana süren İsrail saldırılarının Gazze'de on binlerce sivilin ölümüne, yüz binlerce kişinin yerinden edilmesine ve sivil yaşam alanlarının yıkımına yol açtığını kaydetti. Bu süreçte 360'ı UNRWA çalışanı olmak üzere yüzlerce yardım görevlisi ve BM personelinin hayatını kaybettiği bilgisine raporda yer verildi.
Kararda en çarpıcı noktalardan biri, uluslararası teamül hukukunun açlığın bir savaş silahı olarak kullanılmasını yasakladığı vurgusu oldu. UAD, işgalci güç olarak İsrail’in, Gazze'deki yerel nüfusun hayatta kalması için gerekli temel ihtiyaçları sağlamakla yükümlü olduğunu belirtti. İsrail'in insani yardımların girişini engellemesinin bu yasağa aykırı olduğu açıkça ifade edildi.
Mahkeme, İsrail'in yoğun nüfuslu alanlara yönelik bombardımanları ve sürekli tahliye emirleriyle BM, UNRWA ve diğer kuruluşların Gazze'ye insani yardım ulaştırma kapasitesini kısıtladığını ve engellediğini tespit etti. GHF (Gazze İnsani Yardım Vakfı) gibi alternatif dağıtım mekanizmalarıyla gelen yardımların dahi, 21 Mayıs itibarıyla Gazze'deki açlığı gidermeye yetmediği değerlendirildi.
UNRWA'ya Yönelik Kısıtlamalara Hukuki İtiraz
UAD, İsrail'in UNRWA'ya yönelik kısıtlamalarının ve faaliyetlerini engellemesinin, Filistinlilerin yaşam hakkı, konut hakkı, sağlık ve eğitim gibi temel haklarının korunmasını sekteye uğrattığını ifade etti. Mahkeme, İsrail'in BM ile işbirliğini sonlandırma ve UNRWA'yı kısıtlama yetkisinin bulunmadığını netleştirdi.
Ayrıca BM Şartı'nın 105. maddesi uyarınca UNRWA'nın dokunulmazlık ve ayrıcalıklara sahip olduğu, bu kapsamda UNRWA'ya ait okul, hastane ve binaların dokunulmazlığının silahlı çatışmalar dahil hiçbir gerekçeyle ihlal edilemeyeceği belirtildi. UAD, İsrail'e bu dokunulmazlıklara ve BM personeline saygı göstermesi yönünde çağrı yaptı.
Sonuç olarak Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in insani yardım yükümlülüklerini yerine getirmesi, açlığı bir silah olarak kullanmaktan kaçınması ve UNRWA ile işbirliği yapması gerektiğini hukuki bir mütalaa ile dünya kamuoyuna duyurmuş oldu.