İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Edirneli fotoğraf sanatçısı 59 yıldır Kırkpınar'da anı ölümsüzleştiriyor

Edirneli fotoğraf sanatçısı 59 yıldır Kırkpınar'da anı ölümsüzleştiriyor

Belediye başkanı olan babasının aldığı fotoğraf makinesiyle 1963'te Kırkpınar'da ilk kez deklanşöre basan 75 yaşındaki Sinan Alışkan, ata sporunu objektife yansıtıyor.

Edirneli 75 yaşındaki fotoğrafçı Sinan Alışkan, 59 yıldır Kırkpınar Er Meydanı'nda ata sporunu fotoğraflıyor.

Esnaf emeklisi Alışkan, gençliğinden bu yana kentin tarihini ve doğasını görüntülemenin yanı sıra 650 yıllık tarihe sahip Kırkpınar Yağlı Güreşleri organizasyonlarında da 59 yıldır fotoğraf çekiyor.

Kırkpınar serüveni, 1955-1960 yıllarında belediye başkanı olan babası Nuri Alışkan'ın 13 yaşında izleyici olarak götürdüğü güreşlerle başlayan Alışkan, 16 yaşında Er Meydanı'nda çektiği ilk fotoğraf sonrası bu işi tutkuya dönüştürdü.

"Sinan ağabey yine paçaları bağladı diyorlar"
Alışkan, bu yıl 59. kez güreşleri fotoğraflamak için Er Meydanı'na gireceğini söyledi.

En az pehlivanlar kadar heyecan yaşadığını anlatan Alışkan, "Şimdiye kadar yaklaşık 21 bin fotoğraf çektim ve hapsini de arşivlemeye çalıştım. Edirne'ye ve Kırkpınar'a katkı olsun diye bu durumu kendime görev edindim." dedi.

Alışkan, fotoğrafçılığın bir sevda olduğunu ve virüs gibi bulaştığı kişiden asla vazgeçmediğini söyledi.

Kırkpınar denildiği zaman akan suların durduğunu ifade eden Alışkan, babasının kendisini güreşlerle tanıştırmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Kırkpınar'ın eşsiz hazinesinin bir bölümüne tanıklık etmesinin kendisi için büyük onur olduğunu vurgulayan Alışkan, "Babam beni başkanlığı sırasında o çayıra götürmeseydi, ben o çayıra oturup güreşleri seyretmeseydim, belki bu sevda olmayacaktı." diye konuştu.

Kırkpınar'ı fotoğraflamanın kendisine pek çok şey kattığını vurgulayan Alışkan, şöyle devam etti:

"Fotoğraf çekmek bende bir tutku oldu, bir merak oldu, sevgi oldu. Her zaman söylerler 'Sinan abi yine çayıra indi, paçaları bağladı' diye. Bende diyorum ki 'paçama o yağ bir değdi, hala çıkmıyor' diye. O devam ediyor. Bir çok ağa, başpehlivan ve devlet büyüklerini görme imkanı buldum. Onları tanıma fırsatım oldu. Kırkpınar bende büyük bir hazine oldu. Kırkpınar dediğiniz zaman bende akan sular duruyor."

Teknolojinin gelişmesiyle artık herkesin elinde bir fotoğraf makinesi veya cep telefonu olduğunu anlatan Alışkan, eskiden Kırkpınar'da fotoğraf çeken gazeteci sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini aktardı.

Eski zamanlarda fotoğraf çekmenin, bu fotoğrafları çıkartıp arşivlemenin zorluklarından bahseden Alışkan, teknolojinin gelişmesiyle, her şeyin çok kolay bir hale geldiğinin altını çizdi.

"Her bir resim benim için altın değerinde"
Alışkan, arşivindeki bütün resimlerin çok kıymetli olduğunu belirtti.

Her resmin bir tarih olduğunun altını çizen Alışkan, "Her bir fotoğraf bir şeyi anlatıyor, bir şeyi ispatlıyor. Her bir fotoğraf benim için altın değerinde." dedi.

Bir çok ödülünün bulunduğunu anlatan Alışkan, takdir edilecek bir iş yaptığına inandığını ancak kıymet verilmediğini sözlerine ekledi.