Kültürün ve eğitimin 130 yıllık hafızası
1895 yılında Sultan 2. Abdülhamid’in talimatıyla kurulan Yozgat Lisesi, Anadolu’da eğitimin yalnızca dört duvardan ibaret olmadığını gösteren örneklerden biri. Yalnızca mezun verdiği yıllar değil, yetiştirdiği isimlerle de hafızalara kazınan lise; zamanın akışına, ideolojilerin değişimine, hatta eğitim politikalarına rağmen ayakta kaldı.
Yozgatlıların “Taş Mektep” ya da “Sarı Mektep” adlarıyla andığı bu okul, edebiyatçıdan anayasa mahkemesi başkanına, siyasetçiden akademisyene uzanan geniş bir yelpazede önemli isimler yetiştirdi. Cemil Çiçek, Haşim Kılıç, Taha Akyol gibi tanınmış mezunları, okulun yalnızca yerel değil, ulusal ölçekte de nasıl bir etki alanına sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Okulda görev yapan öğretmenlerden Mustafa Telli’ye göre, bu yapı sadece bir eğitim binası değil, aynı zamanda bir kültür hazinesi. 2017 yılında kurulan İl Eğitim Tarih Müzesi’nin de burada yer alması tesadüf değil. Fizik ve biyoloji laboratuvarlarının arşivinden ders kitaplarına kadar yüzlerce materyal, bugün ziyaretçilere açık bir müze düzeninde korunuyor.
Öte yandan, Yozgat’ın en büyük ikinci kütüphanesine ev sahipliği yapan okulda barkod sistemine geçişle birlikte hem öğrenciler hem de araştırmacılar için çağdaş bir erişim modeli oluşturulmuş durumda.
Taş duvarlarının ardında yalnızca bilgi değil, zamanın tanıklığı da saklı. 130 yıl önce temelleri atılan bu okul, bugün hâlâ yeni kuşaklara ışık tutuyor. Ve her mezunuyla, bu taş mektebin hikâyesi biraz daha büyüyor.