İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Eğitim Altınbaş Üniversitesi'nde "Gastronomide Coğrafi İşaretli Ürünlerin Önemi" konferansı

Altınbaş Üniversitesi'nde "Gastronomide Coğrafi İşaretli Ürünlerin Önemi" konferansı

Altınbaş Üniversitesi'nde Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü tarafından, Gastronomide Coğrafi İşaretli Ürünlerin Önemi konferansı düzenlendi.

KAYNAK: AA

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi, Dr. İnanç Atılgan’ın moderatörlüğünü yaptığı etkinliğe, Eski Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece ve Michelin rehberine girmiş Seraf Restoran'ın şefi Sinem Özler katıldı.

Açıklamada konferanstaki görüşlerine yer verilen Işıkgece, tarımda devamlılığın ölmesi halinde zenginliğin de ortadan kalkacağını belirterek, coğrafi işaretli ürünlerin tespit edilip kayıt altına alınmasının hayati önem taşıdığını aktardı.

Işıkgece, bugün Türkiye'nin çok zengin bir yemek kültürü ve endemik çeşitliği olmasına rağmen, Avrupa Birliği'nin tanıdığı sadece 20 adet coğrafi işaretli ürünü olduğu hatırlattı.

- "1343 adet coğrafi işaretli ürünümüz var"

Işıkgece , Türkiye’nin endemik 3649 adet endemik bitkisi ile büyük bir zenginliğe sahip olduğunu kaydederek, "1343 adet coğrafi işaretli ürünümüz var. Ancak bunların sadece 20 tanesini Avrupa Birliği tanıyor. Coğrafi işaretli ürünlerin katma değeri de fiyatı daha yüksek. Bu sayının artırılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Dünyadaki en önemli 5 mutfaktan birinin Türk mutfağı olduğuna dikkat çeken Işıkgece, "Son derece derin bir yemek kültürümüz var. Bunu yaşatmak malzemesiyle alakalı. Endemik çeşitliliği yaşatmak ve korumak önemli." değerlendirmesinde bulundu.

- "50 yılda ekonomik kaybın yüzde 60'ı tarım sektöründe"

Işıkgece 2050 de dünya nüfusunun 10 milyarı, Türkiye'nin ise 105 milyarı bulacağını vurgulayarak, "yüzde 65 daha fazla gıda ve suya ihtiyaç olacak. Tüketim hızımız, dünyanın kendini yenileme hızından fazla. Bunun yavaşlaması lazım. Kentleşme oranı son 50 yılda yüzde 30'dan yüzde 56'ya çıktı. Kırsal boşalıyor. Dünyadaki son 50 yıldaki ekonomik kaybın yüzde 60'ı tarım sektöründe." bilgisini paylaştı.

Tarımda sürdürülebilirliğin bu nedenle çok önemli olduğuna değinen Işıkgece, çözüm önerisi olarak sertifikalı tohum kullanımının artırılmasını ve böylece verimliliğin de yüzde 25 artırılacağını savundu.

Şef Sinem Özler ise bu sene 7. yaşına giren restoranlarında Anadolu Mutfağını modern olarak sunmaya çalıştıklarını söyledi. Ancak bu modernliği yemek tariflerinde değil ortamla ve sunumla sağladıklarını belirtti.

Tüm Anadolu'yu gezerek, küçük köy ev evlerine kadar girdiklerini, bambaşka yemek ve ürünlerle karşılaştıklarını anlatan Özler, menülerinde 16 tane coğrafi işaretli ürün kullandıklarını belirtti.

Gastronomi öğrencilerine de tavsiyelerde bulunan Sinem Şef, "Ürünün değerini bilmek için müfredatın bir tarafında gastromomi öğrencileri mutlaka o tarlaya gitmeli. Aydın'da o incirin, o dağ köylerinde nasıl emek emek toplandığını görmeliler. Bunun bedeli yok." ifadelerini kullandı.

- "Gastronomide 16 farklı kültür katmanı var"

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. İnanç Atılgan da, gastronomide 16 farklı kültür katmanı olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Bu değerleri geleceğin şeflerine vermeye çalıştıklarını söyleyerek, “Öğrencilerimizin bu eğitimi hala biraz önemsemediklerini görüyoruz. Ama öyle değil. Akademik şef olacaklar. Sadece aşçı olup yemek yapmayı öğrenmiyorlar. Baklavanın, Yunanlılardan alınması bir hukuki meseleydi. Nasıl mücadele edildi?. Kars gravyeri nasıl bu gün Türkiye'ni dünyaya bir coğrafi ürün olarak hediyesidir. Bunların hepsini gastronomi kültürü kapsamında öğretiyoruz."