Eğitim politikalarının merkezindeki isim, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye’deki zorunlu eğitim modelinin geleceğiyle ilgili kritik bir açıklamada bulundu. Kanal 7’de katıldığı canlı yayında, merakla beklenen 4+4+4 sistemi hakkında değerlendirmelerde bulunan Tekin, hem değişim sinyalleri verdi hem de yeni eğitim modeli için hazırlıkların tamamlandığını duyurdu.
Dünyadaki eğitim trendlerine dikkat çeken Tekin, “Birçok ülkede eğitim öğretim süreleri kısalıyor. Biz de buna kayıtsız kalamayız” diyerek mevcut sistemin yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguladı. Yeni oluşturulan raporun ilk Kabine Toplantısı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulacağını belirten Tekin, bu sürecin ardından yasal düzenlemelerin gündeme geleceğini ifade etti.
kapsamlı dönüşüm: eğitim süresi yeniden mi tanımlanıyor?
Zorunlu eğitimin 4+4+4 modeliyle sürdüğü Türkiye’de, sistemin etkinliği uzun süredir kamuoyunda tartışma konusu. Bakan Tekin’in açıklamaları, bu tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Eğitimde kaliteyi ve verimliliği merkeze alan yeni modelin, sadece yapısal değil, pedagojik bir dönüşüm de hedeflediği görülüyor.
Tekin, toplumsal beklentilere ve çağın ihtiyaçlarına uygun bir sistem üzerinde çalışıldığını belirterek, alternatifli modellerin masada olduğunu dile getirdi. Eğitim takviminin buna göre yeniden şekillendirileceğini vurgulayan Bakan, bu sürecin yalnızca Bakanlık düzeyinde değil, yasama boyutuyla da ele alınması gerektiğini söyledi.
Bu da, sadece bir bakanlık kararı değil, parlamento süreci gerektiren çok yönlü bir reformun kapıda olduğuna işaret ediyor.
temizlikten teknolojiye: eğitim altyapısında son durum
Tekin’in değerlendirmeleri yalnızca eğitim sisteminin yapısıyla sınırlı kalmadı. Türkiye genelinde 110 bin okul binasıbulunduğunu hatırlatarak, büyük bir yapı stoku içinde yaşanabilecek aksaklıkların doğal olduğunu ifade etti. Ancak bu sorunlara karşı anında müdahale ettiklerini söyleyen Tekin, temizlik ve güvenlik ihtiyaçlarının İŞKUR üzerinden karşılandığını belirtti.
Önceki sistemin, haftada üç gün çalışma modeliyle uyumlu olmadığını kabul eden Bakan, bu durumun kısa sürede düzeltildiğini ve 130 bin personel istihdamıyla okullarda hijyenin sağlandığını açıkladı. Ancak bu projede görev alan kişilerin sadece bir defa çalışabilmesi, özellikle küçük yerleşimlerde insan kaynağında zorluk yarattı. Bu nedenle, Çalışma Bakanlığı yeni bir düzenleme üzerinde çalışıyor.
eğitimde fiziki kapasite ve öğretmen oranlarında tarihî gelişme
2002 yılıyla kıyaslandığında, Türkiye’nin eğitim altyapısında devasa bir ilerleme kaydettiğini belirten Bakan Tekin, derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısının OECD ortalamalarına yaklaştığını açıkladı. Bugün, bir derslikteki öğrenci sayısı ile öğretmen başına düşen öğrenci oranları, gelişmiş ülkelerle aynı seviyeye gelmiş durumda.
“Dünyada örnek gösterilecek noktadayız” diyen Tekin, sadece fiziki standartlar değil, aynı zamanda inşaat kalitesinde de büyük bir gelişme sağlandığını, 6 Şubat depremlerinde bu dönemde yapılan hiçbir okul binasının yıkılmadığını vurguladı. Bu da eğitimin yalnızca nicelik değil, dayanıklılık ve güvenlik açısından da güçlendiğini gösteriyor.
öğrenciler için tek kaynak: devlet kitapları ve EBA
Eğitimde fırsat eşitliği ve kaynak güvenilirliği konularına da değinen Tekin, özel yayınevlerinin piyasaya sunduğu kitaplara karşı dikkatli olunması gerektiğini söyledi. LGS ve YKS gibi sınavlara hazırlık sürecinde yalnızca Bakanlığın müfredatı ve kitaplarının geçerli olduğunu belirtti.
Velilere seslenen Tekin, "Çocuklarımız için en yeterli kaynak, devletin sunduğu kitaplar ve EBA üzerinden sunulan materyallerdir" diyerek özel kurslara ve merdiven altı yayınlara itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı.
24 Kasım’da 15 bin öğretmen atanacak
Eğitim sistemindeki dönüşüm sadece yapısal değil, aynı zamanda insan kaynağının niteliğini artırmaya da odaklı.Bakan Tekin, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde 15 bin öğretmen atamasının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla yapılacağını açıkladı.
Bunun yanı sıra, Milli Eğitim Akademisi üzerinden 10 bin öğretmenin daha istihdam edilmesi planlanıyor. Bu süreçle birlikte öğretmen adaylarının akademik gelişim süreçleri de resmen başlayacak.
