Okula Başlamakla Hazır Olmak Arasında Fark Var
Eğitim sisteminde yıllardır süren bir uygulama yeniden masada: Çocuklar 60 aylıkken, yani henüz 5 yaşına bile girmeden ilkokula başlıyor. Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi (SODİMER), bu uygulamanın çocuk gelişimiyle örtüşmediğini savunarak, yaş sınırının gözden geçirilmesi çağrısı yaptı.
Aynı Sınıfta 14 Aylık Yaş Farkı Olur mu?
SODİMER Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan’a göre, 60 aylık çocuklar psikomotor beceriler, bilişsel gelişim ve duyusal olgunluk açısından henüz ilkokula hazır değil. Aynı sınıfta 69 veya 72 aylık öğrencilerle birlikte eğitim gören bu çocuklar, hem akademik hem de sosyal uyum konusunda zorlanıyor.
Akran Zorbalığının Altında Yaş Farkı mı Var?
Araştırmalara göre sınıflarda yaş farkı büyüdükçe, çocuklar arasında sosyal çatışmalar artıyor. Bu durumun akran zorbalığını da beslediğine dikkat çeken Eraslan, ilkokul çağının sadece kronolojik değil, gelişimsel ölçütlerle belirlenmesi gerektiğini savunuyor.
Okul Öncesi Eğitim Zorunlu Olmalı mı?
Bir diğer öneri ise okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi. SODİMER, çocukların en az bir yıl okul öncesi eğitim almadan temel eğitime başlamalarının uzun vadede uyum, öğrenme ve psikolojik dayanıklılık açısından sakıncalı olduğunu belirtiyor.
Sistem Değişiyor, Ama Ya Temel Sorular?
Eğitimde 4+4+4 sisteminin ilk uygulandığı 2012’den bu yana geçen sürede, ihtiyaçlar da çocuk profilleri de değişti. Bugünün çocukları erken bilişimle tanışıyor ama bu, akademik anlamda hazır oldukları anlamına gelmiyor. Prof. Dr. Eraslan, 1. ve 12. sınıfların yapısının çağın ihtiyaçlarına göre yeniden ele alınması gerektiğini savunuyor.
Beş Yaşında Başlayan Eğitim, Kim İçin Ne Kadar Yararlı?
Eraslan’a göre herkesin mühendis olduğu bir eğitim modelinde, teknik becerilere sahip ara eleman bulmak giderek zorlaşıyor. Bu nedenle sistem, son sınıfta esnek modeller ve mesleki yönlendirme ile yeni bir yola girmeli.
Eğitimde Acele, Gelecekte Bedel mi?
Çocukların gelişim düzeyi göz ardı edilerek yapılan düzenlemeler, ileride hem çocuklar hem de sistem açısından daha büyük sorunlar doğurabilir. SODİMER’in çağrısı, sadece yaş sınırıyla ilgili değil; bütüncül bir eğitim anlayışının gerekliliğine dair.