Yasın İçinden Doğan Bir Başarı: Şevval’in Kararlılığı
Malatya’da başlayan bir hayat, Elazığ’da yeniden kuruldu. Henüz 13 yaşındayken babasını “asrın felaketi” olarak anılan 6 Şubat depreminde kaybeden Şevval Ece Kılınçer, bir yandan yas tuttu, bir yandan da verdiği sözü unutmadan yürümeye devam etti. Türkiye'nin dört bir yanındaki çocuklar gibi o da LGS’ye girdi; ancak sınav onun için yalnızca bir sınav değildi. Şevval için bu, babasına verdiği sözün hayata geçme biçimiydi.
Depremden sonra ailesiyle birlikte Elazığ’a yerleşen Şevval, eğitimine Şehit Eyyüp Oğuz Anadolu İmam Hatip Lisesi bünyesindeki ortaokulda devam etti. Yeni bir şehir, yeni bir okul, büyük bir kayıp… Bu şartlarda başlayan yeniden inşa süreci, Şevval’in içindeki kararlılıkla anlam kazandı. Geriye dönüp baktığında, “Babamın istediği buydu” diyor. O yüzden sadece ders çalışmakla kalmadı; anısını yaşatmak için mücadele etti.

Kendi ifadesiyle her gün “biraz daha iyi anlamaya” odaklandı. Soruları çözmek değil, kavramak istiyordu. Kaynaklar arasında yolculuk yaptı, deneme sınavlarında ter döktü. Sürekli olarak kendine şu cümleyi hatırlattı: “Bunu yapmalıyım, çünkü bu sadece benim değil, babamın da hayaliydi.”
Şevval sınavdan 500 tam puan aldı. Bu, Türkiye’de LGS’ye giren on binlerce öğrenci arasından en iyi sonuçlardan biri demekti. Ama onun için daha fazlasıydı: “Babam vefat etmeden önce ona birinci olacağıma dair söz verdim. Bu söz beni ayakta tuttu,” diyor. Sessizce, ama kararlı biçimde verilen bir sözün gerçeğe dönüşmüş hali.
Kılınçer, geleceğe yazılım mühendisi olma hayaliyle bakıyor. Ona göre teknoloji, hem umut üretmenin hem de başkalarının hayatlarına dokunmanın bir yolu. Bu hedefte ilerlerken en büyük destekçisinin annesi olduğunu vurguluyor. Annesi Beyhan Kılınçer ise yaşadıkları süreci şu sözlerle özetliyor: “Depremden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Ama kızımın bu başarısı, küllerimizden yeniden doğmamıza yardım etti.”
Okul müdürü Ahmet Üşen de Şevval’in başarısını disiplin ve odaklanma ile açıklıyor: “Sonuçlara değil, yapılması gerekenlere odaklandı. Bu farkı yarattı.”