İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Eğitim Hanife Esen Aygün: Çocukların bir anda eski akademik performanslarına dönmelerini beklememeliyiz

Hanife Esen Aygün: Çocukların bir anda eski akademik performanslarına dönmelerini beklememeliyiz

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hanife Esen Aygün, okulların açılmasına çok az bir süre kala ailelerin çocuklarına nasıl davranmaları gerektiğini anlattı.

Yeni dönemde çocukların bir anda eski akademik performanslarına dönmelerinin beklenmemesi gerektiğine dikkat çeken Aygün, “Eski akademik performanslarına dönebilmesi için çocukları teşvik etmeli ancak zorlayıcı davranmamalıyız. Özellikle ikinci ve üçüncü sınıfa devam edecek öğrencilerin okul deneyimi oldukça sınırlı. Bu öğrenciler, bu yıl birinci sınıfa başlayacak öğrenciler gibi. Okulun ve sınıfın yapısı, kuralları ve benzeri hususlarda uyum sürecine tabi tutulmalıdır” dedi.


Koronavirüs salgını döneminde öğrenciler uzun süre eğitimlerine uzaktan devam etmek zorunda kaldı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yayınlanan 2021-2022 yılı eğitim ve öğretim yılı takvimine göre yüz yüze eğitim 6 Eylül'de başlayacak. ÇOMÜ Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hanife Esen Aygün ise, yeni dönemdeki okul sürecinde öğrencilere nasıl davranılması konusunda bilgiler verdi.  Dr. Hanife Esen Aygün, okulların açılmasıyla birlikte çocukların okula uyumu için gösterilecek çabanın öğrencileri güvende ve mutlu hissettireceğini söyledi.


'GEREKİRSE BU SÜRE UZATILABİLİR'

Okulların açılmasıyla birlikte bir anda 15 Mart 2020 öncesine dönülmesinin mümkün olmadığını belirten Dr. Hanife Esen Aygün, şunları söyledi:

"Okulların yüz yüze eğitime açılmasıyla birlikte sosyal-duygusal ve akademik açıdan yeniden uyum sürecini yaşıyor olacağız. Pandemi öncesi dönemde de okulun ilk haftası uyum sürecine ayrılıyor. Ancak şu an özel bir durum içerisinde bulunmamız sebebiyle gerekirse bu süre uzatılabilir. Çocukların okula uyumu için gösterilen her türlü çaba, onların kendisini daha fazla güvende ve mutlu hissetmesine yardımcı olur. Böyle bir durumda çocuklar sosyal-duygusal açıdan da destelenmiş olacaktır. Özellikle okul öncesi eğitim ve ilkokul dönemindeki öğrenciler bilişsel yapıları gereği pandeminin boyutunu tam olarak kavrayamayabilir. Bu noktada hem ebeveynler hem de öğretmenlere önemli roller düşmekte. Bu nedenle okula uyumun yeniden sağlanması hususunda ebeveyn ve çocukların ihtiyaçları doğrultusunda önlemler alınabilir. Bununla birlikte, ortaokul ve lise öğrencileri geçmiş deneyimlerinden hareketle okula yeniden uyum sürecini daha hızlı atlatacaklar. Ancak yine bu yaş gruplarına da pandemiye yönelik tedbirler hakkında hatırlatma yapmakta fayda var.”


'ALTERNATİF YÖNTEMLERDEN YARARLANILABİLİR'

Yaşı ne olursa olsun çocukların bir anda eski akademik performansına dönmesinin beklenmemesi gerektiğine de dikkat çeken Aygün, sözlerine şöyle devam etti:

"Eski akademik performanslarına dönebilmesi için çocukları teşvik etmeli ancak zorlayıcı davranmamalıyız. Özellikle ikinci ve üçüncü sınıfa devam edecek öğrencilerin okul deneyimi oldukça sınırlı. Bu öğrenciler tıpkı bu yıl birinci sınıfa başlayacak öğrenciler gibi olduğu üzere okulun ve sınıfın yapısı, kuralları ve benzeri hususlarda uyum sürecine tabi tutulmalıdır. Öğretmenler, ebeveynler ile iş birliği içerisinde olarak çocukların okuldan uzakta kaldıkları süre boyunca hangi gelişim alanlarında eksikleri olduğu ve hangi gelişim alanlarının daha fazla desteklenmeye ihtiyacı olduğunu belirlemeli ve bu doğrultuda hareket etmelidir. Böyle bir yaklaşım okulların kapalı kaldığı 1,5  yıl boyunca çocuklarda oluşan öğrenme kayıplarını telafisinde bize yardımcı olacaktır. Böylece alternatif yöntemlerden yararlanılabilir, çocuklarda oluşan öğrenme kayıplarını hızla telafi edebiliriz."