Tercih sürecinde bu yıl ne değişti?
Üniversite tercihlerinde bu yıl yalnızca adayların değil, sistemin de ezberi bozuldu. Tercih kılavuzunun geç yayımlanmasıyla zaten aksayan süreç, kontenjanlardaki sert daralmayla daha da karmaşık hale geldi. Eğitim uzmanlarına göre, 2025 yerleştirmelerinde artık klasik tercihler değil, esnek ve risk yönetimi içeren stratejiler öne çıkıyor.
Azalan kontenjanlar, artan belirsizlik
2025 YKS sonrası tercih dönemi, aday sayısında yaşanan 560 bin kişilik düşüşle başta umut verse de, güncellenen kılavuz tabloyu tersine çevirdi. Devlet üniversitelerinde 190 bine yakın kontenjan eksilmesi, özellikle eşit ağırlık puan türünde sınava girenleri zor durumda bıraktı. Hukuk ve siyaset gibi gözde bölümler, geçen yıla kıyasla çok daha az öğrenci kabul edecek.
Kılavuz geç geldi, tablo son dakikada değişti
YKS tercih kılavuzunun 30 Temmuz yerine 1 Ağustos’ta yayınlanması, adayların planlarını gözden geçirmesine neden oldu. Eğitim Danışmanı Salim Ünsal, “Geçen yılla aynı koşullarda olsaydık, azalan aday sayısı bir avantaj yaratabilirdi. Ancak kontenjanlardaki keskin düşüş bu ihtimali ortadan kaldırdı” değerlendirmesini yaptı.
Vakıf üniversiteleri istikrarını korudu
Devlet üniversitelerinde radikal azalmalar görülürken, vakıf üniversitelerinde tam tersi bir tablo var. Lisans ve önlisans programlarında toplamda yaklaşık 10 bin kontenjan artışı yaşandı. Bu da tercihini özel üniversiteden yana kullanabilecek adaylar için göreli bir rahatlama sunuyor.
Tercih listeleri nasıl şekillenmeli?
Uzmanlar, adaylara bu yıl “garanti” bölümleri önceliklendirmelerini, geniş aralıklarla seçenek belirlemelerini ve gerçekçi olmalarını öneriyor.
“Bu yıl üst tercihler değil, alt tercihler daha fazla belirleyici olacak” diyen Ünsal’a göre, şehir dışı tercih etmeyecek adaylar için rekabet daha da yoğunlaşacak.
Yükseköğretimde yapay zekâ ve dönüşüm etkisi
Tercih dönemindeki bu değişim yalnızca kontenjanlarla sınırlı değil. Son iki yılda YÖK'ün öncülüğünde başlayan dijital dönüşüm, bazı klasik bölümlerin neredeyse tamamen tasfiyesine yol açtı. Yerlerine yeşil enerji, dijital tarım ve yapay zekâ tabanlı programlar eklendi. Bu da hem adayların beklentilerini hem de üniversitelerin vizyonlarını yeniden şekillendiriyor.