Eğitimde Anlık Erişim Dönemi Başlıyor
Millî Eğitim Bakanlığı, öğretmen-veli iletişimini dijitalleştiren iki yeni yerli uygulamayı tanıttı. Bakan Yusuf Tekin’in katıldığı tanıtımda, “MEB-BiP Öğretmen Bilgi Servisi” ve “Okul Veli Asistanı” ile hem öğretmenlerin hem de velilerin daha etkin ve güvenli bir bilgi ağına kavuşacağı vurgulandı.
Yeni sistemle birlikte veliler, çocuklarının sınav tarihinden devamsızlık bilgisine kadar birçok veriye anlık erişim sağlayabilecek. Öğretmenler ise sadece ilgili branşlara ya da yöneticilere yönelik hedefli bilgilendirme yapabilecek.
Eğitimde Dijital Dönüşüm Başladı
Tanıtım toplantısında konuşan Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Mustafa Canlı, 20 milyonu aşkın veli ve 1,2 milyon öğretmenin oluşturduğu büyük bir iletişim ağına işaret etti. Canlı, bu ağın sürdürülebilir şekilde işlemesi için dijital çözümlerin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Servislerin sadece bilgi sunmakla kalmayacağını belirten Canlı, öğretmenlerin görüş alma, anket paylaşma, içerik hedefleme gibi interaktif kullanımlar sayesinde sisteme daha etkin dâhil olacağını söyledi.
Veliler Artık Sürecin Aktif Bir Parçası
“Okul Veli Asistanı” uygulamasıyla birlikte veliler, yalnızca bilgi alan değil, süreci doğrudan etkileyen birer paydaş haline gelecek. Öğrencinin akademik performansı, devamsızlığı, sınav tarihleri gibi veriler operatörden bağımsız olarak mobil cihazlara iletilecek.
Ayrıca Bakanlık, yurtdışındaki öğretmenlerle ve bursiyerlerle özel iletişim kanalları da açmayı planlıyor. Böylece hem içeride hem dışarıda eğitim süreçlerinin merkezi bir dijital platform üzerinden yürütülmesi hedefleniyor.
Yerli Teknolojiyle Güvenli İletişim
Projeye teknoloji altyapısı sağlayan Turkcell’in Genel Müdürü Ali Taha Koç, uygulamaların yerli ve millî teknolojiyle geliştirildiğini vurguladı. Koç, öğretmenlerin günlük işleyişini kolaylaştıracak bu sistemin veliler için de eğitim süreçlerine aktif katılım fırsatı sunduğunu söyledi.
Servislerin Eylül ayında, yeni eğitim-öğretim yılıyla birlikte kullanıma açılması planlanıyor. Bakanlık, bu adımı yalnızca bir dijitalleşme hamlesi olarak değil, eğitimde şeffaflık, güven ve katılım kültürünün bir parçası olarak değerlendiriyor.