Okul öncesi eğitimde mekânsal sınırlar kalkıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı yeni düzenleme, ana sınıflarını artık sadece ilkokul yapılarıyla sınırlı tutmuyor. Bu adım, yalnızca fiziksel bir yer değişikliğinden ibaret değil; Türkiye’de okul öncesi eğitimin yeniden kurgulandığının habercisi olacak.
Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle, ortaokullar bünyesinde de ana sınıfları açılabilecek. Bakanlık, okul öncesi eğitimi tüm ilköğretim kurumlarına entegre etmeyi hedefliyor. Uygulamanın özel eğitim alanını da kapsaması, kapsayıcı eğitim politikalarının genişleyen çerçevesini ortaya koyuyor.
Bu karar, özellikle kırsalda eğitim planlaması yapanlar için yeni bir sayfa açıyor. Aynı binada hem ortaokul hem ana sınıfı olması, mekân kullanımı açısından pratik çözümler sunarken, erken yaşta eğitime erişim için fiziki engelleri de ortadan kaldırma potansiyeli taşıyor. Eğitimde fırsat eşitliği, artık bir sınıfın hangi binada açılabildiğiyle doğrudan ilişkili hale geliyor.
Bakanlık yetkilileri, bu değişikliğin yalnızca idari değil, aynı zamanda pedagojik bir karar olduğunu vurguluyor. Çünkü çocukların eğitime başlama yaşıyla birlikte, eğitime nerede başladıkları da artık daha belirleyici bir unsur olarak kabul ediliyor.
Öte yandan, aynı yönetmelik kapsamında güzel sanatlar liselerinde tiyatro bölümü açılabilmesi için fiziki altyapı koşulları yeniden tanımlandı. Ses ve ışık sistemleriyle donatılmış, en az 100 metrekarelik salonlar ve prova odaları zorunlu tutuldu. Bu adım, sanat eğitiminin ‘sahne arkasına’ da standart getirme çabası olarak değerlendiriliyor.
Okul pansiyonlarında öğrenci odalarıyla ilgili yeni düzenleme ise, mevcut yatak kapasitesinin esnek biçimde artırılmasına olanak tanıyor. Belirli şartlarla, oda başına düşen öğrenci sayısı yeniden belirlendi.
Ayrıca, Öğretmenlik Meslek Kanunu kapsamında kurulan Milli Eğitim Akademisi'nin eğitim ve uygulama merkezleri açabilmesine yönelik hüküm de yürürlüğe girdi. Böylece öğretmen eğitimine dair kurumsal yapı daha işlevsel hale getiriliyor.
Eğitim sistemi, fark edilmesi güç ama etkisi derin dönüşümlerden birini daha yaşıyor. Yeni düzenleme yalnızca okul kapılarını değil, düşünme biçimlerini de yeniden tanımlamayı hedefliyor.
