Eğitim Sadece Akademik Değil, Psikolojik Dayanıklılık da Gerektiriyor
Günümüz eğitim sistemi sadece sınav başarısı odaklı değil; aynı zamanda öğrencinin psikolojik dayanıklılığı, duygusal denge ve sosyal uyumu da ön planda tutmak zorunda. Ancak Türkiye’deki pek çok okulda bu desteği sağlayacak rehber öğretmen sayısı oldukça yetersiz. Birçok öğrenci, yaşadığı duygusal sorunları ifade edemeden büyüyor ve bu durum eğitim hayatını olumsuz etkiliyor.
Tek Rehber Öğretmen Yüzlerce Öğrenciye Yetmiyor!
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda görev yapan rehber öğretmenlerin sayısı, öğrenci nüfusuna oranla ciddi bir dengesizlik gösteriyor. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde dahi bir rehber öğretmene düşen öğrenci sayısı 1000’i geçebiliyor. Bu oran kırsal bölgelerde daha da yükseliyor. Yoğunluk nedeniyle rehberlik hizmetleri çoğu zaman rutin formlar ve yüzeysel görüşmelerle sınırlı kalıyor.
Kaygı Bozukluğu, Sosyal Çekilme, Öfke Patlamaları Artıyo
Sınav sistemi, aile baskısı, akran zorbalığı ve sosyal medyanın etkisiyle çocuklarda ve gençlerde ruhsal rahatsızlıklar artıyor. Uzmanlara göre öğrencilerde en sık görülen sorunlar şunlar:
Performans kaygısı ve özgüven eksikliği
Akran zorbalığına bağlı travmatik etkiler
Dijital dünyaya bağımlılık ve sosyal izolasyon
Depresyon, uyku bozukluğu, öfke kontrolü sorunları
Ancak bu sorunlar çoğunlukla fark edilmiyor ya da öğretmenler tarafından "disiplin problemi" olarak algılanıyor.
Psikolojik Sorunlar Cezalandırılıyor, Anlaşılmıyor
Okullarda yaşanan pek çok davranış bozukluğu, aslında altta yatan duygusal ya da psikolojik sorunların yansıması. Ancak öğrenci öfke patlaması yaşıyorsa, dışlanıyorsa ya da içine kapanıyorsa çoğu zaman müdahale yerine ceza veriliyor. Disiplin sistemi devreye giriyor ama sorun çözülmüyor, sadece erteleniyor. Bu da uzun vadede okul terkine kadar gidebilen ciddi krizlere neden olabiliyor.
Rehberlik Birimi Değil, “Formalite Ofisi” Gibi Kullanılıyor
Bazı okullarda rehberlik servisi sadece zorunlu evrakları hazırlayan bir birim gibi görülüyor. Öğrencinin duygularını paylaşacağı bir güven alanı yaratmak yerine, rehber öğretmenler sınav kaydı, veli onayı gibi işlemlere sıkıştırılıyor. Oysa etkili bir rehberlik sistemi, öğrencinin gelişimini yönlendirecek en önemli araçlardan biri olmalı.
Ruh Sağlığı, Akademik Başarı Kadar Stratejik Bir Alan Olmalı
Eğitimde ruh sağlığı politikaları uzun vadede bir ülkenin toplumsal refahını belirler. Psikolojik olarak güvende olmayan bir öğrencinin ne kadar zeki ya da çalışkan olduğu fark etmez; öğrenme süreci tamamlanamaz. Rehber öğretmen kadrosunun genişletilmesi, okullara psikolojik danışman pozisyonlarının açılması ve öğrenci ruh sağlığının devlet politikası haline gelmesi kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.