İstanbul
Parçalı bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Eğitim TÜLOV’dan siyaset-tarikat iş birliğine sert tepki!

TÜLOV’dan siyaset-tarikat iş birliğine sert tepki!

Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı (TÜLOV) yayınladığı bir açıklama ile Milli Eğitim Bakanlığı’nda yaşanan “tarikat” tartışmalarına değindi.

TÜLOV Muğla-Bodrum Temsilciliği adına açıklama yapan Avukat Remzi Kazmaz, Milli Eğitim Bakanı’nın TBMM’de yaptığı açıklama ile siyaset-tarikat iş birliğinin bir kez daha ortaya çıktığını söyledi. Bu tür açıklamaların; çağdaş, laik ve demokratik bir hukuk devletinde yapılamayacağını söyleyen Kazmz, savcıları göreve davet etti.

İşte TÜLOV’un o açıklaması:

“Siyaset-Tarikat İş Birliği

“Siyaset-Tarikat iş birliği Milli Eğitim Bakanı’nın açıklamasıyla bir kez daha ortaya çıktı

TARİKAT ve CEMAATLER ile ilgili yaptığı açıklama ülkede büyük bir tepki çekti.

Tarikat ve cemaatleri STK’lar içinde göstererek onların yasal ve hukuki bir kuruluş olarak kabul ettiğini, bu nedenle hükümet düzeyinde her türlü yardım yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini açıklaması özünde bir suç teşkil etmektedir.

Eğitimcilerin laik ve bilimsel eğitime zarar verdiği gerekçesiyle eleştirdiği uygulamayı savunan Bakan Tekin, 2023 yılında 2 bin 709 protokolümüz var 1709 tanesi resmi kurumlarda 550 tanesi de STK’larla bunların içinde tarikat ve cemaatlerde var diyerek onlara yardım ettik ve etmeye de devam edeceğiz gibi anayasamızda, yasalarımızda suç teşkil edebilecek bir konuşma yaparak anayasal teminat altına alınan, laik cumhuriyetin yasakladığı tarikat ve cemaatleri savunarak onları desteklediğini açıkladı.

Kamuoyunda büyük tepki toplayan bu sözlerine karşı laik ve seküler yaşamı savunanlar açıklama yaparken DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yener’in sözleri de uç ve düşündürücü oldu. Mustafa Yener’e sormak gerekir; Siz hangi düşünceye hizmet ediyorsunuz. Cumhuriyeti kuran LAİK HUKUK devletini savunan CHP’ den vekil olacaksınız, cumhuriyetin kuruluşuyla kapatılan tarikatları medrese ve cemaatleri savunacaksınız…

Bu da gösteriyor ki rahmetli Uğur Mumcu’nun tarikat, siyaset, ticaret diye adlandırdığı ortaklık güçlenerek devam ediyor. Türkiye’de laik cumhuriyete karşı siyaset 1905’lerde ABD’nin Yeşil Kuşak Projesi kapsamında komünizme karşı tarikatlarla cemaatlerle ittifak halindedir.

Cumhuriyetin ilk döneminde ortadan kaldırılan cemaatlerin günümüze kadar gelmesindeki en etkin güç emperyalizmdir.

Emperyalizmin Büyük Orta Doğu Projesi için her zaman B planı olarak elinde tuttuğu destekleyip beslediği tarikat ve cemaatlerin özellikle son yıllarda hızla örgütlenerek devletin ve iktidarın etkili kurumlarına sızmasına güç toplamasına göz yumulmakta cemaatlerin çok önemli bakanlıklarda kadrolaşmasına bilinçli bir şekilde örgütleyerek yapılan bu çalışmalar tehlikeli terör örgütü ve cemaati olan FETÖ vebasından hiçbir ders çıkartılmamışa benziyor.

Çünkü emperyalizm 1950’lerin sonunda Said Nursi ile 2000’lerin başında FETÖ ile ittifak halindeydi. Aynı siyasi anlayış bugün de Menzil ve başka tarikat ve cemaatlerle kol kola dolaşmakta…

Bugün siyasal İslamcı iktidar açıkça, ‘’Dindar Nesil’’ projesiyle yeni bir Türkiye yaratmaktan söz etmektedir. İktidar bu dava doğrultusunda bir taraftan eğitimi dinselleştirirken diğer taraftan diyanet eliyle toplumsal hayatı dinselleştirmeye çalışmaktadır. O nedenle Atatürk’ün kurduğu laik cumhuriyeti siyaset-tarikat ortaklığıyla bir tür din devletine dönüştürme mücadelesi her şeyden önce anayasaya aykırıdır ve suçtur.

Bu tür açıklamalar çağdaş, laik, demokratik bir hukuk devletinde yapılamaz eğer yapılıyorsa da bu konuda bu devletin savcıları harekete geçmelidir.

TÜLOV : Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı
MUĞLA/BODRUM TEMSİLCİLİĞİ
Av. Remzi Kazmaz”