İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Eğitim Üniversite tercihinde yapılan en büyük hata ne? Uzmanlar gençleri uyarıyor!

Üniversite tercihinde yapılan en büyük hata ne? Uzmanlar gençleri uyarıyor!

Üniversite tercihiniz hayatınızı şekillendirebilir! Puan değil, kişiliğiniz karar versin… Uzmanların uyarılarını okumadan listenizi oluşturmayın! İşte uzmanların detaylı uyarısı.

MUHABİR: Sibel Çınar

YKS tercih süreci başladı: Uzmanlardan adaylara önemli uyarılar

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasının ardından milyonlarca aday için üniversite tercih süreci resmen başladı. Ancak uzmanlar, bu sürecin yalnızca sınav puanlarına dayalı bir sıralama yarışı olarak görülmemesi gerektiğini, bireysel farkındalık, ilgi alanları ve çevresel etkenlerin de en az puan kadar önemli olduğunu vurguluyor.

Kariyer planı yalnızca puanla şekillenmemeli

İstanbul Medipol Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Servet Bayram, üniversite ve bölüm tercihlerinin gençlerin yaşam kalitesi, mutluluğu ve mesleki başarıları üzerinde doğrudan etkili olduğunu belirtti. Adayların yalnızca bir bölüme yerleşmek değil, aynı zamanda uzun vadeli bir yaşam planı oluşturmak üzere adım attıklarını söyleyen Bayram, "Psikolojik danışmanlık hizmetlerinden faydalanmak, tercih sürecinin en sağlıklı şekilde yönetilmesini sağlar." dedi.

Yapay zeka destekli tercihler ve profesyonel rehberlik ön planda

Prof. Dr. Bayram, günümüzde yapay zeka destekli kişiselleştirilmiş tercih araçlarının da rehberlikle birlikte değerlendirilmesinin önemine işaret ederek, bu yaklaşımın mezuniyet sonrası iş hayatına daha kolay uyum sağlanmasını ve iş tatmininin artmasını sağladığını ifade etti.

"Tercih sürecinde kullanılan kişilik testleri ve mesleki yönelim envanterleri sayesinde adaylar yalnızca 'hangi bölüme gitmeliyim?' değil, 'ben kimim, ne istiyorum, neye uygunum?' gibi daha derin sorulara da yanıt arama şansı elde ederler. Bu, öğrencinin öz farkındalığını artırır ve dış baskılardan bağımsız, içten gelen kararlar almasına olanak tanır." şeklinde konuşan Bayram, tercihlerin yalnızca puanla değil kişilik yapısıyla da uyumlu olması gerektiğini vurguladı.

Yanlış tercih mutsuzluk ve uyumsuzluk doğurabilir

Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Macid Ayhan Melekoğlu, tercih döneminin adaylar üzerinde yoğun stres yarattığını belirterek, RIASEC (Holland'ın Mesleki Tipler Kuramı), MBTI ve çoklu zeka kuramı gibi kişilik kuramları temel alınarak hazırlanan testlerin karar sürecinde etkili olduğunu söyledi.

Yanlış bölüm seçiminin yalnızca akademik başarısızlık değil, aynı zamanda psikolojik sorunlara ve sosyal izolasyona da yol açabileceğini ifade eden Melekoğlu, "İlgi duymadığı bir alanda kendini ifade edemeyen öğrenci, çevresiyle de uyum sorunu yaşayabilir. Bu durum yalnızca akademik değil, duygusal olarak da yıpratıcı olur." dedi.

FOMO etkisi: Kararsızlık ve pişmanlık döngüsüne dikkat

Melekoğlu ayrıca, dijital çağda gençlerin FOMO (Fear of Missing Out - Fırsatları Kaçırma Korkusu) gibi psikolojik etkilerle daha sık karşılaştığını belirterek, "Sürekli daha iyi bir seçenek olabileceği düşüncesi, adayların karar alamamasına ve mevcut seçeneklerin değerini küçümsemelerine neden oluyor." dedi. Bu durumun yalnızca tercih sürecini değil, üniversite yaşamı boyunca bölüm değiştirme ve okul bırakma oranlarını da artırabileceğine dikkat çekti.

"Tüm tercihler artı ve eksi yönler barındırır"

Marmara Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asil Özdoğru, adayların kişisel ilgi ve değerlerini göz önünde bulundurarak tercih yapmalarının gerekliliğini vurguladı. Gençlerin bu dönemde kararsızlık yaşamasının doğal olduğunu belirten Özdoğru, "Önemli olan mantık ve duygular arasında dengeli bir yol izlemek, yalnız olmadığımızı bilmek ve araştırmaktan vazgeçmemek." diye konuştu.

Ayrıca Özdoğru, üniversiteye başladıktan sonra yaşanabilecek değişimlere de dikkat çekerek, "Bölüm ya da üniversite değişikliği gibi durumlar, akademik danışmanlar ve kariyer rehberleriyle birlikte değerlendirilmeli. Gönüllü çalışmalar, stajlar ve mentörlük ilişkileri bu süreci güçlendirir." ifadelerini kullandı.

Üniversite sistemi çeşitli esneklikler sunuyor

Türkiye'deki yükseköğretim sistemi, öğrencilere çift ana dal, yan dal, yatay-dikey geçiş, uzaktan öğretim ve uluslararası değişim programları gibi birçok olanak sunuyor. Bu nedenle, ilk tercihin mükemmel olması zorunlu değil; önemli olan bireyin kendine en uygun ve sürdürülebilir yaşam planını yapmasıdır.