Erol Özvar’dan Tercih Dönemi Öncesi Adaylara Net Mesaj
Üniversite tercih sürecine günler kala Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın açıklamaları, yükseköğretimde başlayan yeni dönemin kodlarını ortaya koyuyor. Yapay zekâdan dijital tarıma, meslek yüksekokullarından sanayi iş birliklerine kadar uzanan bu dönüşüm, yalnızca öğrencilerin değil, iş gücü piyasasının da geleceğini şekillendiriyor.
Üniversite Tercihi, Artık Bir Meslek Seçimi
Üniversite eğitimi, klasik anlamını yitiriyor. Artık sadece bölüm ya da diploma değil, doğrudan geleceği belirleyecek bir kariyer seçimi söz konusu. Özvar, bu süreci şöyle özetliyor: “Hayalinizdeki mesleğe ulaşmak için çok önemli bir karar arifesindesiniz. Bizler de bu yolda size en güçlü desteği sunmak için yükseköğretimde büyük bir dönüşüm başlattık.”
Bu dönüşümün merkezinde, öğrenciyi mezun olmadan sektöre hazırlayan yeni eğitim modelleri bulunuyor. Özellikle meslek yüksekokulları (MYO), artık yalnızca iki yıllık eğitim kurumları değil, doğrudan iş hayatına geçişi mümkün kılan yapılar olarak yeniden kurgulanıyor.
MYO’lar Diploma Değil, Gelecek Sunuyor
YÖK’ün son yıllarda üzerinde yoğunlaştığı başlıklardan biri, MYO’ların potansiyelini iş gücü piyasasına entegre edecek biçimde dönüştürmek. Özvar’ın vurguladığı gibi bu okullar, yalnızca teorik değil, uygulamalı eğitimle donatılmış mezunlar yetiştiriyor:
“Artık MYO’lar sadece diploma değil, doğrudan iş hayatına geçişin en hızlı yolu olacak.”
Bu yeni sistem, yalnızca öğrencilerin değil, sanayicilerin de doğrudan eğitim sürecine dahil olduğu bir yapıyı işaret ediyor. Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) kurulan MYO’larda öğrenciler henüz mezun olmadan iş teklifleriyle karşılaşıyor, hatta eğitim süresince gelir elde edebiliyor.
Sanayiyle Kurulan Doğrudan Eğitim Köprüsü
YÖK ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) arasında yürütülen kapsamlı protokol çerçevesinde 388 MYO, 367 oda ve borsa ile eşleştirildi. Bu eşleştirme sayesinde eğitim, doğrudan sektörde deneyimle pekişiyor.
Özvar’ın verdiği bilgilere göre öğrenciler, artık derslerini yalnızca akademisyenlerden değil, aynı zamanda sektör temsilcilerinden dinliyor. Uygulamalı dersler, stajlar ve sahada geçirilen süre, öğrencileri mezun olmadan istihdam edilebilir hale getiriyor.
“Söz konusu iş birliğiyle öğrencilerimiz daha mezun olmadan sektörle doğrudan temas kuracak, iş dünyasının merkezinde eğitim alacak,” diyor Özvar.
Geleceğin Mesleklerine Göre Kurgulanmış Yeni Programlar
YÖK’ün dönüşüm stratejisinin bir diğer ayağında ise geleceğin mesleklerine göre kurgulanan yeni programlar yer alıyor. İş gücü piyasasında karşılığı olmayan bölümler kademeli olarak kapatılırken; yapay zekâ, büyük veri, siber güvenlik, dijital sağlık, dijital tarım ve yeşil dönüşüm gibi alanlara odaklanan programlar açılıyor.
Bu yılki YKS tercih kılavuzunda dikkat çeken program sayıları da bu vizyonu yansıtıyor:
9 Yeşil Dönüşüm odaklı
7 Dijital Sağlık ve Tarım odaklı
17 Yapay Zekâ Temelli program
Özvar’ın ifadesiyle, “Yapay zekâ temelli programları 80’in üzerinde üniversiteye yaygınlaştırıyoruz.” Bu alanlarda geçen yıl açılan programların kontenjanlarının neredeyse tamamı doldu. Öğrenciler, sadece akademik değil, doğrudan istihdam odaklı bölümlere yöneliyor.
YÖK Atlas Tercih Sürecinin En Güçlü Rehberi
Tercih sürecinde adaylara en büyük destek ise yenilenen YÖK Atlas platformu. Bu yıl sisteme uygulamalı dersler, staj olanakları, iş yerinde eğitim bilgileri ve Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi logosu gibi pek çok yeni gösterge eklendi.
Adaylara platformu dikkatle incelemeleri çağrısında bulunan Özvar, “Yeni açtığımız bölümler yalnızca çağın değil, sektörün de taleplerine göre tasarlandı,” diyerek tercih sürecinin ciddiyetine dikkat çekti.
“Biz Sistemi Kurduk, Sıra Sende”
Özvar, üniversite adaylarına yönelik mesajını şu cümleyle tamamladı:
“Kendinize en uygun bölümü seçerken tüm bu gelişmeleri göz önünde bulundurun. Hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek için doğru tercih fevkalade önemlidir. Biz sizler için hazırız. Sıra şimdi sizde.”