Habertürk canlı yayınında konuşan Prof. Dr. Çisil Sohodol, bu sürecin yalnızca puan ve sıralamadan ibaret olmadığını, öğrencinin iç yolculuğunu keşfetmesi gerektiğini vurguladı. Sohodol’a göre tercih, yalnızca meslek değil; bir hayat tarzı seçimi.
BİR MESLEK DEĞİL, BİR YAŞAM YOLU SEÇİYORSUNUZ
Prof. Dr. Çisil Sohodol, tercihin yalnızca akademik bir yönü olmadığını belirterek şu ifadelere dikkat çekiyor:
“Bu sınavdan çıkan gençler, belki 5 yılda eğitimlerini tamamlayacak ama bu seçim gelecek 40–50 yılını şekillendirecek. O yüzden kendilerine şu soruyu sormalılar: ‘Ben bu dünyaya nasıl bir iz bırakmak istiyorum?’”
Her öğrencinin net bir hedefle bu sürece girmediğini hatırlatan Sohodol, öncelikle bireyin ne istediğini ve hangi alanda mutlu olacağını keşfetmesinin hayati olduğunu vurguluyor. Çünkü mutlu olunan meslek, başarılı bir yaşamın da kapısını aralıyor.

GELECEĞİN MESLEKLERİ NELER OLACAK?
Sohodol’un dikkat çektiği bir diğer konu da dönüşen meslek grupları. Dünya Ekonomik Forumu'nun araştırmasına göre yapay zekâ mühendisliği, uygulama geliştirme, bulut bilişim, büyük veri uzmanlığı, sürdürülebilirlik, enerji sistemleri, hemşirelik, yaşlı bakım uzmanlığı ve dijital içerik üretimi gibi alanlar öne çıkıyor.
Özellikle dijitalleşen dünyada, oyun tasarımı, içerik üretimi ve dijital pazarlama gibi bölümler de gençlerin kariyer fırsatları açısından avantajlı olabileceği alanlar arasında gösteriliyor.
ÜNİVERSİTE Mİ, BÖLÜM MÜ? CEVAP: İKİSİ DE
Sıkça sorulan “Üniversite mi önemli, bölüm mü?” sorusuna Prof. Dr. Sohodol net bir cevap veriyor:
“Bölüm uzmanlık verir, üniversite hayat tarzı. Üniversite; kütüphaneleri, kariyer ofisi, çift anadal olanakları, kampüs hayatı, sosyal ortamı ve yurtdışı bağlantılarıyla büyük bir ekosistemdir. Bu nedenle tercih yaparken sadece bölüm ismine değil, o bölümü ‘nerede okuyacağım?’ sorusuna da cevap verilmelidir.”
Üniversite deneyimi sadece akademik değil; kişisel gelişim, dünya görüşü ve sosyal beceriler açısından da belirleyicidir.