Türkiye ekonomisinin rotası yeniden çiziliyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) düzenlediği “Türkiye 100 – En Hızlı Büyüyen Şirketler” programında yaptığı açıklamalarla, ekonomiye dair orta ve uzun vadeli hedefleri gözler önüne serdi.
Konuşmasında dikkat çeken en önemli vurgu, enflasyonla mücadelede gelinen noktaydı. Yılmaz, “Haziran 2024’ten bu yana kesintisiz bir düşüş süreci içindeyiz” diyerek, fiyat istikrarı konusunda izlenen politikanın meyvelerini verdiğini belirtti.
Yılmaz’a göre, 2023’te %65 seviyesinde olan enflasyon, 2024 sonunda %44’e geriledi ve bu düşüş eğilimi 2025’te de devam ederek %30’un altına inecek. Ancak asıl hedef, 2028’de enflasyonu kalıcı biçimde tek haneye indirmek.
Kurda istikrar, rezervde rekor: TL’ye güven yeniden inşa ediliyor
Enflasyonla mücadelenin sadece fiyatlar üzerinden değil, güven endeksleri ve makro dengelerle de desteklendiğinibelirten Yılmaz, finansal cephedeki gelişmelere de dikkat çekti.
Merkez Bankası rezervlerinin 2023 Mayıs’ta 98,5 milyar dolar seviyesindeyken, 2024 Eylül itibarıyla 177,9 milyar dolara ulaşması, bu güvenin somut göstergelerinden biri oldu.
Ayrıca, Türkiye’nin risk primi CDS, 379 baz puandan 240 seviyesine kadar gerileyerek, uluslararası piyasalarda Türkiye’ye olan bakış açısının pozitif yönde değiştiğini ortaya koydu.
TL’nin güçlenmesine paralel olarak Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminde de dönüşüm sağlandı. 23 Ağustos 2025 itibarıyla KKM kademeli olarak sonlandırıldı ve toplam büyüklüğü 8,4 milyar dolara kadar düştü.
2028 vizyonu: büyüme, verimlilik ve yüksek teknoloji odaklı ekonomi
Yalnızca kısa vadeli çözümlerle değil, yapısal reformlarla desteklenen bir ekonomik dönüşüm süreci öngördüklerini belirten Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Program (OVP) kapsamındaki stratejik hedefleri kamuoyuyla paylaştı.
Yılmaz, “Cari işlemler açığını %1,0 seviyesinde tutacağız. İşsizlik oranını %8’in altına çekecek, 2,5 milyon yeni istihdam yaratacağız.” diyerek hem istihdam hem de büyüme tarafında güçlü bir iyileşme hedeflediklerini söyledi.
Mal ihracatının 300 milyar doların üzerine çıkması, hizmet ihracatında ise 150 milyar dolarlık bir başarıhedefleniyor. Bu kapsamda, 75 milyar dolarlık turizm geliri planlanıyor. Ancak hedef yalnızca rakamlar değil.
Yeni dönemde Türkiye ekonomisinin temelinde;
• yüksek katma değer,
• sürdürülebilir üretim,
• dijital ve yeşil dönüşüm,
• rekabetçi yatırım ortamı
bulunacak.
Yılmaz, “Sanayimizi yenilikçi ve yüksek teknoloji odaklı hale getirerek hem büyüyeceğiz hem de enflasyonist baskı yaratmadan üretim kapasitemizi artıracağız” diyerek, reform odaklı bir ekonomik paradigma inşa ettiklerinin altını çizdi.
Yeni yatırım iklimi: şeffaf, öngörülebilir ve rekabetçi Türkiye
Sadece makro göstergeler değil, iş dünyası için de cazip bir zemin hazırlanıyor. Yılmaz, yeni dönemde daha şeffaf ve öngörülebilir bir düzenleyici çerçeve ile nitelikli yatırımcıların ilgisini çekecek bir Türkiye hedeflediklerinivurguladı.
Dijital dönüşüm, yeşil ekonomi ve küresel standartlara uygun yatırım kolaylıklarıyla, Türkiye, bölgesel bir yatırım merkezi olma yolunda hızla ilerliyor.
Cevdet Yılmaz’ın mesajı net: Enflasyon kontrol altına alınırken, Türkiye üretim, istihdam ve ihracatla büyüyecek
Görünen o ki, 2028’e kadar izlenecek ekonomi politikaları, sadece fiyat istikrarını sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’yi daha üretken, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomi modeline taşıyacak.
Bu süreçte atılacak her adım, güçlü bir ekonomik mimarinin taşlarını yerli yerine koymaya odaklanıyor.