Türk Borçlar Kanunu'na göre, kira sözleşmesinin beşinci yılını doldurmasının ardından ev sahibi, kiracısıyla anlaşma sağlayamazsa kira tespit davası açabiliyor. Avukat Selin Akıner, bu davaların doğru zamanda açılmasının önemine vurgu yaparak, "Dava yeni kira dönemi öncesinde açılmazsa, mahkeme kararı ancak bir sonraki yıl için geçerli olur" dedi.
Gayrimenkul danışmanı Mehmet Çelik ise adliyelerdeki yoğunluğun altını çizerek, bu davaların ortalama 6 ila 8 ay sürdüğünü belirtiyor. Çelik, ev sahiplerinin artık sadece boş daireleri değil, mevcut kiracılarını da güncel piyasa koşullarına uygun bir bedele çekmek için hukuki yollara başvurduğunu ifade etti.
Piyasa Farkı Davaları Tetikliyor
Güncel piyasa fiyatları ile eski kira bedelleri arasındaki uçurum, ev sahiplerini bu davalara iten en büyük neden. Örneğin, 2020 yılında 5 bin liraya kiralanan bir evin güncel bedeli, boşaltılması durumunda 30 bin lirayı bulabiliyor. Bu fark, ev sahiplerinin "kira tespit davası" açma kararlarını hızlandırıyor.
Uzmanlar, ev sahiplerinin bu konuda bilinçlendiğini ve mahkemeden emsal kira dosyaları ve bölgesel analizler talep ettiğini belirtiyor. Bu durum, kiracıların ya mahkeme kararıyla yüksek bir kira bedeli ödemeye başlamasına ya da daha uygun fiyatlı konut arayışına girmesine neden oluyor. Yüksek kira bedelleri nedeniyle birçok kiracının şehir merkezlerinden daha uygun fiyatlı yerlere taşınmak zorunda kaldığı da gözlemleniyor.