Yeni Birlik Gazetesi
49,6003 %-0.09
56,8317 %-0.03
28,2453 %0.45
3.809.098 %-2.331
Yeni Birlik Gazetesi Ekonomi 694 milyon tonluk servet: Eskişehir'deki rezerv dünya dengelerini değiştirecek

694 milyon tonluk servet: Eskişehir'deki rezerv dünya dengelerini değiştirecek

Türkiye, nadir toprak elementleri (NTE) alanında küresel üretimde ilk 5 ülke arasına girmeyi amaçlarken, bu hedefe ulaşmada uluslararası teknoloji ve yatırım iş birliklerinin belirleyici rol oynayacağı değerlendiriliyor.

MUHABİR: Gökhan Erek

Türkiye'nin teknolojik geleceği ve küresel jeopolitikteki konumu, Eskişehir'in Beylikova sahasında yatan dev bir sırla yeniden tanımlanıyor. Yaklaşık 694 milyon tonluk toplam kaynak tespitiyle, Türkiye, nadir toprak elementleri (NTE) rezervinde Çin'in ünlü Bayan Obo sahasından sonra dünyanın ikinci en büyük potansiyeline sahip ülkesi konumuna yükseldi. Bu sadece bir maden keşfi değil, aynı zamanda uluslararası arenada ABD ile Çin arasındaki teknoloji ve ticaret savaşlarının ortasında Türkiye'yi kilit bir aktör haline getiren stratejik bir hamle.

MİT UYARISI: MADENLER JEOPOLİTİK SİLAHA DÖNÜŞÜYOR

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Akademisi'nin hazırladığı rapor, NTE'lerin basit ticari ürünler olmaktan çıkıp, doğrudan bir jeopolitik silaha dönüştüğünü çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Rapora göre, küresel üretimin yüzde 61'i ve rafinaj kapasitesinin yüzde 92'si Çin'in kontrolünde. ABD'nin bile nadir element ihtiyacının yüzde 70'ini Çin'den ithal etmesi, bu bağımlılığın boyutlarını gözler önüne seriyor. Çin'in Nisan ayında bazı kritik elementlerin ihracatını ABD'ye yasaklaması, element arzının bir dış politika ve güvenlik aracı olarak kullanılabileceğinin en somut kanıtı oldu.

Bu elementler; F-35 savaş uçaklarında (yaklaşık 410 kg), nükleer denizaltılarda (4,17 ton) ve en gelişmiş savunma sistemlerinde kritik rol oynuyor. Dolayısıyla Türkiye'nin Beylikova'daki rezervi, sadece ekonomik bir değer değil, aynı zamanda tedarik zincirini çeşitlendirme arayışındaki Batı ülkeleri için Çin'e karşı hayati bir alternatif oluşturma potansiyeli taşıyor.

TÜRKİYE'NİN HEDEFİ: HAM MADDE SAĞLAYICISI DEĞİL, KATMA DEĞER MERKEZİ

Eskişehir'deki sahada, 17 nadir elementin 10'u bulunuyor ve yaklaşık 12,5 milyon ton nadir toprak oksidi içeriyor. Ayrıca geleceğin nükleer yakıt ham maddesi olan toryumun da üretilebilecek olması, rezervin stratejik önemini katlıyor.

2023 yılında devreye alınan Beylikova Florit, Barit ve NTE Pilot Tesisi, ilk aşamada yıllık 1200 ton cevher işlemeyi hedefliyor. Asıl büyük sıçrama ise endüstriyel tesise geçişle planlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı bu ikinci aşamada yıllık 570 bin ton üretim hedeflenerek ülkeye yaklaşık 220 milyon dolar gelir sağlanması öngörülüyor. Ancak asıl büyük resim, küresel pazarda. Türkiye Kritik Mineral İnisiyatifi Kurucusu Sait Uysal'ın da belirttiği gibi, 7 milyar dolarlık ham madde pazarı, nihai ürünlerde (elektrik motorları, rüzgar türbinleri, elektrikli araçlar) 4 trilyon dolara ulaşıyor.

Türkiye'nin stratejisi, sadece madencilik yapmak değil, saflaştırma teknolojilerini geliştirerek ve uluslararası teknoloji transferini içeren iş birlikleri kurarak, katma değerli son ürünler üreten bir merkeze dönüşmek. Aksi takdirde, Çin'in know-how paylaşımını kısıtlaması nedeniyle teknolojiye erişim zorlu bir engel teşkil ediyor. Sait Uysal'a göre Japonya, Güney Kore, ABD veya Avrupa ülkeleriyle kurulacak "kazan-kazan" temelli ortak projeler, Türkiye'yi küresel bir oyuncu haline getirecek kritik bir adım.

BEYLİKOVA ELEMENTLERİ HAYAT KURTARIYOR

Nadir toprak elementleri, savunma ve teknolojinin ötesinde sağlık alanında da çığır açıyor. Beylikova'da bulunan elementlerden İtriyum, karaciğer kanserinde kullanılan Mikrokürelerle Tedavi yönteminde, Gadolinyum beyin tümörlerini tespit eden MR görüntülemede ve Samaryum kemik metastazı tedavisinde kritik rol oynuyor. Bu rezerv, hem askeri hem ekonomik hem de insani açıdan Türkiye'nin geleceğinde hayati bir rol üstlenmeye hazırlanıyor.