Küresel ölçekte kırmızı et fiyatları, arz-talep dengesizliği, kuraklık ve ticaret kısıtlamalarıyla birlikte tarihi zirveleri zorluyor.
arz düşüyor, fiyatlar hızla yükseliyor
Bir zamanlar sofraların vazgeçilmezi olan kırmızı et, artık lüks tüketim listesine doğru hızla ilerliyor. Son bir yılda kırmızı et fiyatlarında yaşanan sert yükseliş, dünyanın birçok bölgesinde tüketici alışkanlıklarını derinden etkiliyor. Özellikle ABD, Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere'de yaşanan artış oranları, genel enflasyon rakamlarının çok üzerinde seyrediyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, Temmuz 2025 itibarıyla küresel gıda fiyatları yüzde 1,6 oranında artarken, bu artışın ana kaynağını et ve bitkisel yağ fiyatlarındaki yükseliş oluşturdu. FAO Et Fiyat Endeksi, sadece bir ayda yüzde 1,2’lik artışla 127,3 puana ulaştı ve bu seviye son yılların en yüksek rakamı olarak kaydedildi.
abd’de kıyma fiyatı 6,3 doları geçti
ABD’de et fiyatlarındaki yükseliş neredeyse kontrolsüz hale geldi. ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu tarafından yayımlanan son verilere göre, Temmuz ayında 453 gram dana kıyma fiyatı 6,3 doları aşarak yıllık bazda yüzde 15,9 artış gösterdi. Aynı dönemde genel enflasyonun sadece yüzde 2,7 olduğu göz önünde bulundurulursa, etin piyasadaki ayrıksı konumu açıkça ortaya çıkıyor.
Sadece fiyat artışı değil, arz tarafında da ciddi bir daralma söz konusu. ABD’de büyükbaş hayvan sayısı, bu yıl 86,7 milyona kadar düşerek 1950’li yıllardan bu yana en düşük seviyesine geriledi. Bu düşüşte uzun süreli kuraklık, meraların kuruması ve yem maliyetlerindeki artış etkili oldu.
avrupa’da da tablo farklı değil
Avrupa Birliği Komisyonu tarafından yayımlanan haftalık et piyasası raporlarına göre, birlik ülkelerinde de kırmızı et fiyatları tarihsel zirvelerde. 11-17 Ağustos haftasında 100 kilogram karkas etin ortalama fiyatı 662,31 avro olarak belirlendi. Bu, bir yıl öncesine göre yüzde 32,8’lik bir artış anlamına geliyor. Aynı dönemde AB genelinde yıllık enflasyon sadece yüzde 2,3 seviyesindeydi.
İngiltere'de ise durum daha da çarpıcı. Tarım ve hayvancılık istatistikleri sunan AHDB verilerine göre, geçen yıl kilogram başına 7,2 pound olan kıyma fiyatı bu yıl 10,6 pounda ulaştı. Bu da yüzde 47’lik devasa bir artış anlamına geliyor. Bu artışın arkasında sadece kuraklık değil, aynı zamanda ithalat tarifeleri ve artan dış talep yer alıyor.
küresel ticaret politikaları piyasayı şekillendiriyor
Fiyatları etkileyen tek unsur iklim değil. ABD’nin Temmuz ayı itibarıyla Brezilya’dan yapılan sığır eti ithalatına uyguladığı yüzde 50 gümrük tarifesi, uluslararası et ticaretinde yeni bir denge arayışına neden oldu. Bu adım, hem arzı kısıtladı hem de üretici ülkelerdeki iç piyasaları baskıladı. Çin, ABD ve Orta Doğu ülkelerinden gelen yoğun talep ise üreticilerin elini güçlendirdi ve fiyatların yukarı yönlü hareketini hızlandırdı.
Öte yandan, Avustralya ve Brezilya gibi büyük üreticilerde de kuraklık ve üretim maliyetlerindeki artışlar nedeniyle fiyatlar yükseldi. Özellikle sığır ve koyun eti üretiminde yaşanan daralmalar, piyasadaki arzın sürdürülebilirliğini ciddi anlamda tehdit ediyor.
fiyat artışı durmayacak: tüketici ne yapmalı?
Hayvancılık uzmanları, mevcut durumun kısa vadede değişmeyeceği konusunda hemfikir. Sektörde atılacak yapısal adımların etkilerinin en az 2-3 yıl içinde görülebileceği belirtiliyor. Tüketici ise artan fiyatlar karşısında alternatif protein kaynaklarına yönelmek zorunda kalıyor. Beyaz et ve bitkisel protein ürünlerine olan ilgi artarken, kırmızı et giderek daha az tercih edilen bir ürüne dönüşüyor.
Ancak uzmanlar, bu dönüşümün yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda beslenme ve sağlık politikaları açısından da yeniden değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Kırmızı et, özellikle protein ve demir açısından zengin bir kaynak olduğu için fiyat artışı sadece ekonomi değil, halk sağlığı açısından da ciddi sonuçlar doğurabilir.