OVP’de Üçüncü Aşamaya Geçiliyor: Bakan Şimşek, Enflasyonda Tek Hane ve Cari Açıkta Tarihi Düşüş İçin Takvimi Açıkladı
İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Halkbank Gençİz’25 Zirvesi’nde konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisinde uygulanan Orta Vadeli Program’ın (OVP) üçüncü evresine girildiğini duyurdu. Şimşek, bu evrede reformların hızlandırılacağını ve temel hedefin enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirmek olduğunu vurguladı.
"Enflasyonda En Kötü Geride Kaldı"
Kasım ayı itibarıyla yıllık enflasyonun yüzde 31'e gerilediğini söyleyen Şimşek, temel mallarda enflasyonun yüzde 20'nin altına düştüğünü ifade etti. 2025 sonu itibarıyla enflasyonun yüzde 20'nin altına çekilmesinin hedeflendiğini belirten Bakan, 2026’da yüzde 20 seviyelerine, 2027'de ise tek haneli rakamlara ulaşmayı planladıklarını dile getirdi.
“Enflasyonun düşmesi her kesim için olumlu bir gelişme. Gelir dağılımındaki bozulma da bu sayede önlenecek. Bizim birinci önceliğimiz fiyat istikrarı.”

Üçüncü Aşamada Hedef: Sürdürülebilir Büyüme
OVP’nin birinci evresinin 2023’te tamamlandığını, ikinci evrenin ise 2025 başı itibarıyla sona ereceğini belirten Şimşek, üçüncü evrenin ise ekonomide kalıcılığı sağlayacak yapısal reformlar dönemi olacağını vurguladı. Bu süreçte sadece enflasyon değil, cari açık, bütçe dengesi ve verimlilik gibi alanlarda da tarihi dönüşüm hedefleniyor.
“Üçüncü evre, kazanımların kalıcı hale getirileceği bir dönem olacak. Tek haneli enflasyon, Maastricht kriterlerine uygun bütçe açığı ve milli gelirin yüzde 1’inin altına düşen cari açık bu sürecin temel çıktıları olacak.”

Cari Açıkta Yapısal Dönüşüm Vurgusu
Cari açığın altın ve enerji ithalatı dışlandığında neredeyse sıfırlandığını belirten Şimşek, Türkiye'nin bu alandaki yapısal sorunlarını ilk kez aşma eşiğine geldiğini ifade etti. Hizmet ihracatındaki ivmenin ve enerji bağımlılığındaki azalmanın bu başarıda etkili olduğuna işaret etti.
“Osmanlı’nın son 100 yılına ve Cumhuriyet’in ilk 100 yılına bakıldığında cari açık ve döviz darboğazı en büyük zorluk olmuştur. Bugün bu yapısal sorunu çözme noktasındayız.”
Mali Disiplin, Tasarruf ve Reform Adımları
Kamu harcamalarında sıkı bir tasarruf politikası izlediklerini belirten Şimşek, bütçe harcamalarının GSYH’ye oranının düşürüldüğünü açıkladı. Kamu borcunun milli gelire oranının yüzde 25 seviyelerinde olduğunu vurgulayan Şimşek, AB ortalamasının çok altında bir borçluluk oranına sahip olunduğuna dikkat çekti.
Ayrıca, 2027 itibarıyla tüm yurtta uygulanacak gelir destek programı için pilot çalışmaların başlayacağını söyledi.
Rezervler Artıyor, Risk Primi Geriliyor
Merkez Bankası rezervlerinde 118 milyar dolarlık bir artış sağlandığını açıklayan Şimşek, Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesinin 143 milyar dolar azaltıldığını belirtti. Türkiye’nin risk priminin 7,5 yılın en iyi seviyesine geldiğini, ülkenin kredi notunun ise üç kademeye kadar artırıldığını hatırlattı.
“Türkiye’nin bilançosunda 250 milyar doları aşan bir iyileşme sağlandı. Kredi notları yükseliyor, yatırım yapılabilir seviyeye hızla ilerliyoruz.”
1,6 Trilyon Dolarlık Ekonomiye Doğru
Şimşek, Türkiye’nin milli gelirinin yıl sonunda yaklaşık 1,6 trilyon dolara ulaşacağını öngördüklerini belirterek, ülkenin küresel ekonomideki payının arttığını ifade etti. Sanayi üretimi, hizmet ihracatı ve turizm gelirlerinde önemli artışlar sağlandığını vurguladı.
“Turizmde dünyada ilk 5’teyiz. Savunma sanayisinde 230 ürünü 180 ülkeye satıyoruz. Dizi ve video oyun ihracatında dünyada ilk sıralardayız.”

Yapay Zeka, Yeşil Dönüşüm ve Eğitim Yatırımı
Yapay zekanın dünya ekonomisi üzerindeki etkisinin sanayi devrimlerine kıyasla çok daha büyük olacağını belirten Şimşek, bu alanda Türkiye'nin önemli hazırlıklar yaptığını söyledi. Eğitim bütçesinin en büyük kalem olduğunu, özellikle fen ve matematik alanlarında kalite artışı sağlandığını da ekledi.
“Türkiye'nin genç nüfusu ve dijital dönüşüme ayak uydurma kapasitesi büyük avantaj. Bu avantajları reformlarla destekleyeceğiz.”