Amerika Birleşik Devletleri’nin küresel yatırım merkezi New York, bu kez sadece finansal işlemlerle değil, Türkiye’nin ekonomi vitriniyle de hareketlendi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, dünyanın önde gelen yatırım devleriyle JP Morgan iş birliğiyle düzenlenen bir platformda bir araya geldi.
Bu buluşma, yalnızca resmi sunumlarla sınırlı bir temas değildi; aynı zamanda Türkiye'nin ekonomik dönüşüm vizyonunun ilk kez küresel sahnede anlatıldığı stratejik bir zirveye dönüştü. Türkiye açısından kritik öneme sahip olan Orta Vadeli Program (OVP), bu kez sadece iç kamuoyuna değil, uluslararası finans çevrelerine de aktarıldı.
2026’ya kadar uzanan hedefler, yatırımcı radarına girdi
Toplantının düzenleyicisi olan Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK), etkinliği sosyal medya platformu X üzerinden duyurarak dikkatleri üzerine çekti. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “17’nci Türkiye Yatırım Konferansı New York’ta devam ediyor! Amerikalı doğrudan yatırımcıları bir araya getiren Orta Vadeli Program oturumumuzu JP Morgan iş birliğiyle, Bakanımız Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanımız Fatih Karahan’ın sunumlarıyla gerçekleştirdik.”
Ancak perde arkasında yaşananlar, bu cümlelerin ötesindeydi. Şimşek ve Karahan, yatırımcılara yalnızca grafik ve veriler sunmadı; aynı zamanda bir güven stratejisi sundular. Türkiye'nin ekonomik adımlarının gerisindeki motivasyonlar, sıkı para politikalarının arkasındaki kararlılık ve yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik hukuki ve yapısal reformlar tek tek anlatıldı.
şeffaflık, güven ve kararlılık mesajı
Bakan Şimşek, sunumunda özellikle üç temel vurguda bulundu: enflasyonla mücadele, mali disiplinin korunması ve yatırım ortamının güçlendirilmesi. Bu üçlü başlık, Türkiye’nin 2026-2028 yıllarını kapsayan ekonomik yol haritasının temelini oluşturuyor.
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ise para politikasında sadeleşme ve öngörülebilirliğin yatırımcı güveni açısından hayati önemde olduğunu belirtti. Karahan’ın “Türkiye'nin ekonomi politikalarında geriye dönüş yok” mesajı, salonun dikkatle izlediği anlardan biri olarak kayda geçti.
Bu görüşmeler, sadece bire bir temasla sınırlı kalmadı. Aynı zamanda uluslararası fon yöneticileri, portföy yatırımcıları, risk sermayesi şirketleri ve finansal danışmanlık kuruluşlarının temsilcileriyle de masa başı toplantılar gerçekleştirildi.
türkiye’nin dönüşüm süreci: 2023 sonrası ekonomi politikaları
2023'ten bu yana uygulanan ekonomi programı, sıkı para politikası, döviz kurlarında istikrar sağlanması ve finansal reformlarla şekillendi. Bu sürecin ilk sonuçları uluslararası yatırımcılar tarafından da dikkatle izleniyor. Şimşek ve Karahan’ın New York’ta yaptığı bu görüşmeler, aslında Türkiye’nin son bir buçuk yıldır attığı adımların dış dünyada nasıl algılandığını da gözler önüne serdi.
Özellikle OVP'nin içeriğinde yer alan bütçe disiplini, kamuda tasarruf, vergi reformları ve yatırım teşvik politikaları, toplantıya katılan yatırımcıların en çok soru yönelttiği alanlar oldu.
stratejik bir hamle: türkiye, yeni yatırım dalgasına hazırlanıyor
Toplantının ardından yapılan değerlendirmelerde, Türkiye’nin bu girişimi ekonomi diplomasisinin etkili bir örneğiolarak yorumlandı. JP Morgan gibi bir finans devinin sürece dahil edilmesi, yalnızca içerik açısından değil, sembolik olarak da büyük anlam taşıyor.
Bu tür temasların yatırımcı nezdinde doğrudan etkisi olmasa da, orta ve uzun vadeli güven inşası açısından kritik olduğu belirtiliyor. New York’ta atılan bu adım, aslında 2024 sonu itibarıyla artması beklenen doğrudan yabancı yatırım girişlerinin zeminini oluşturabilir.