Yeni Birlik Gazetesi
49,5729 %-0.06
56,7693 %-0.04
28,2500 %0.46
3.816.103 %-2.387
Yeni Birlik Gazetesi Ekonomi Botaş'tan enerji devlerine meydan okuma: 15 milyar metreküplük doğalgaz hamlesi

Botaş'tan enerji devlerine meydan okuma: 15 milyar metreküplük doğalgaz hamlesi

BOTAŞ, İtalya’da Cheniere, Hartree, SEFE ve Equinor ile LNG anlaşmaları imzaladı. Türkiye, 15 milyar m³ doğalgazı garanti altına aldı.

MUHABİR: Eylül Baysal

Milano’da kritik temaslar: Türkiye enerji diplomasisinde vites yükseltti

Enerji dünyasının gözlerini çevirdiği Gastech 2025 Forumu, bu yıl İtalya’nın Milano kentinde düzenlenirken, Türkiye enerji piyasası adına ezber bozan gelişmelere sahne oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın öncülüğünde gerçekleşen görüşmelerde, BOTAŞ liderliğinde imzalanan anlaşmalar, yalnızca kısa vadeli LNG tedarikiyle sınırlı kalmadı; Türkiye’nin orta ve uzun vadeli enerji güvenliğine doğrudan katkı sunacak yapısal adımlar da atıldı.

Bayraktar’ın açıklamalarına göre, BOTAŞ ile ABD’li LNG üreticisi Cheniere arasında yapılan 1,2 milyar metreküplük LNG tedarik anlaşması, Türkiye’nin esnek, piyasa odaklı ve ticareti önceleyen yeni enerji stratejisinin ilk somut örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor. Bu anlaşma, Türkiye'nin LNG portföyündeki çeşitliliği artırarak, küresel enerji tedarik zincirine daha güçlü bir şekilde entegre olmasını sağlayacak.

Hartree ve SEFE ile LNG anlaşmaları: Avrupa ile enerji bağları derinleşiyor

Milano’daki temaslar yalnızca ABD ile sınırlı kalmadı. İngiliz merkezli Hartree Partners ile yapılan anlaşma kapsamında, iki yıl süresince Türkiye’ye toplamda 600 milyon metreküp LNG tedarik edilmesi planlanıyor. Bu gelişme, Türkiye'nin Avrupa merkezli enerji şirketleriyle olan iş birliğinin yeni bir evreye taşındığını gösteriyor.

Ayrıca Alman kamu enerji şirketi SEFE ile yıllık 600 milyon metreküp, toplamda ise 1,8 milyar metreküplük üç yıllık bir anlaşmaya da imza atıldı. Böylece Türkiye, yalnızca enerji kaynağı çeşitliliğini değil, tedarikçi ülkeler bazında da jeopolitik esneklik kazanmış oldu. Avrupa ile kurulan bu yeni enerji köprüleri, enerji arz güvenliğinde Türkiye’nin daha stratejik bir rol üstlenmesinin önünü açıyor.

Equinor ve Saipem işbirlikleri: Kuzey’den Güney’e enerji hatları Türkiye’ye bağlanıyor

Bayraktar’ın duyurduğu bir diğer önemli gelişme, Norveçli enerji devi Equinor ile yapılan LNG anlaşması oldu. Üç yıllık süreyi kapsayan ve toplam 1,5 milyar metreküplük arzı içeren bu anlaşma, Türkiye’nin Kuzey Avrupa enerji kaynaklarına erişimini güvence altına alıyor.

Öte yandan, İtalyan enerji ve mühendislik şirketi Saipem ile imzalanan anlaşma, Türkiye’nin enerji altyapısında dönüştürücü bir yatırımın kapısını aralıyor. Sakarya Gaz Sahası'nın üçüncü fazında üretilecek doğalgazın karaya taşınması için 183 kilometrelik derin deniz boru hattı inşa edilecek. Bu teknik iş birliği, Türkiye’nin Karadeniz gazına olan bağımlılığını fiziki olarak daha sürdürülebilir hale getirecek bir adım olarak yorumlanıyor.

BP, Shell ve ENI ile 8,7 milyar metreküplük LNG: Türkiye enerji liginde üst basamakta

Tüm bu gelişmelerin öncesinde, BOTAŞ’ın BP, Shell ve ENI gibi küresel enerji devleriyle toplam 8,7 milyar metreküplük LNG anlaşmasına imza attığı açıklanmıştı. Bu anlaşmalar da dahil edildiğinde, Türkiye yalnızca iki gün içinde toplam 15 milyar metreküplük doğalgaz tedarikini garanti altına aldı.

Kış aylarında başlaması planlanan bu LNG sevkiyatları, iç pazardaki enerji ihtiyacının karşılanmasında büyük rol oynayacak. Ancak uzmanlara göre bu anlaşmaların en önemli çıktısı, Türkiye'nin enerji pazarında satın alan değil, stratejik aktör kimliğini güçlendirmesi olacak.

Türkiye'nin yeni enerji vizyonu: Tedarikte esneklik, diplomaside etkinlik

BOTAŞ’ın yürüttüğü bu diplomasi trafiği, Türkiye’nin sadece enerji ithalatçısı olma pozisyonundan, enerji oyun kurucusu olma yolundaki ilerleyişini gözler önüne seriyor. 2026-2028 yıllarını kapsayan anlaşmalar, küresel enerji arz-talep dengesinin kırılganlaştığı bir dönemde Türkiye’yi güvenilir ve stratejik bir merkez haline getiriyor.

Bu hamlelerin, enerji fiyatlarındaki olası dalgalanmalara karşı bir sigorta görevi üstlenmesi bekleniyor. Aynı zamanda, enerji temininde jeopolitik risklerin bertaraf edilmesi, enerji krizlerinin yaşandığı dönemlerde Türkiye ekonomisi için ciddi bir koruma kalkanı oluşturabilir.