Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TÜİK'in Eylül 2025 verilerini değerlendirerek, makroekonomik politikaların meyvesini verdiğini ve işgücü piyasasının dirençli yapısını koruduğunu belirtti. Yüzde 8,6 seviyesindeki işsizlik oranıyla yakalanan tek haneli istikrarın 29. ayına girildiğini duyuran Yılmaz, özellikle kadın ve genç istihdamındaki pozitif ayrışmaya dikkat çekti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Eylül 2025 dönemi işgücü istatistikleri, ekonomi yönetiminin umut veren mesajlarıyla karşılandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, verilerin, Türkiye ekonomisinin temel taşlarını güçlendiren üretim ve yatırım odaklı politikaların istikrarlı sonuçları olduğunu vurguladı.
Kadınlar ve Gençler İşgücü Piyasasında Öne Çıktı
Yılmaz'ın yaptığı değerlendirmeye göre, mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 8,6 olarak gerçekleşti. Bu rakam, Türkiye'nin işsizlikte tek haneli seyrini kesintisiz olarak 29 ay boyunca sürdürdüğünü gösteriyor. Bu uzun soluklu istikrar, özellikle kırılgan gruplarda belirgin iyileşmelerle desteklendi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Geçen yılın aynı dönemine kıyasla, kadınların işsizlik oranında 1,1 puan, gençlerin işsizlik oranında ise 1,8 puanlık önemli bir düşüş kaydettik," açıklamasını yaparak, bu kesimlerin işgücü piyasasına daha aktif katılımının sağlandığını işaret etti. Bu veriler, uygulanan teşvik ve programların hedef gruplar üzerindeki olumlu etkisini gözler önüne seriyor.
İstikrar ve Güven Ortamı İstihdamı Destekliyor
Makroekonomik dengelenme ve güven odaklı politikaların, yatırım ortamına kalıcı bir huzur getirdiğini belirten Yılmaz, bu güvenin doğal bir sonucu olarak istihdam artışının sürdüğünü ifade etti. Dengeli büyüme stratejisinin, sadece sayısal artış değil, aynı zamanda nitelikli istihdam yaratma kapasitesini de artırdığı vurgulandı.
Hedef: Daha Üretken ve Kapsayıcı İstihdam Vizyonu
İşgücü piyasasında kalıcı ve kapsayıcı bir refahı hedefleyen yeni dönem stratejilerine de değinen Yılmaz, kadınlar, gençler ve engelliler gibi işgücüne katılımda özel desteğe ihtiyaç duyan kesimlere yönelik programların hız kesmeden devam edeceğini belirtti.
Yılmaz, geleceğe yönelik vizyonlarını şu sözlerle özetledi: "Özellikle emek yoğun sanayi kollarında mevcut istihdamı koruma ve geliştirme desteklerimizi sürdüreceğiz. Dezenflasyon süreciyle elde edeceğimiz kazanımları, gelir dağılımında kalıcı iyileşmeye dönüştürmeyi amaçlıyoruz. İstikrarlı büyüme modelimizle, istihdamı daha üretken bir yapıya taşıyarak toplumsal refahı güçlendirme gayretindeyiz."
Bu açıklamalar, Türkiye ekonomisinin sadece büyüme odaklı değil, aynı zamanda istihdamı nitelik ve kapsayıcılık açısından zenginleştirmeyi amaçlayan bir yolda ilerlediğini gösteriyor.