Sanko Holding bünyesinde faaliyet gösteren ve Türkiye’nin sanayi gücüne öncülük eden Çimko Çimento ve Beton Sanayi Ticaret A.Ş., uluslararası sermaye piyasalarına damga vuran bir başarıya imza attı. Şirket, 5 yıl vadeli 300 milyon ABD doları tutarındaki Eurobond ihracını yüksek talep eşliğinde başarıyla gerçekleştirdi.
Bu adım, yalnızca Çimko için değil, aynı zamanda Sanko Holding açısından da kritik bir dönüm noktası niteliğinde. Çünkü bu ihracat, holdingin uluslararası yatırımcılarla doğrudan gerçekleştirdiği ilk sermaye piyasası işlemi olma özelliği taşıyor.
Finansal Güçlenme ve Sürdürülebilirlik Vurgusu
Çimko’dan yapılan açıklamaya göre, ihracattan elde edilen kaynaklar;
Şirketin finansal yapısını daha da güçlendirmek,
Borçlanma dengesini optimize etmek,
Ve sürdürülebilir büyümeye katkı sunacak enerji verimliliği ile yenilenebilir enerji yatırımlarını finanse etmek amacıyla kullanılacak.
Bu vizyon, sadece finansal değil aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da stratejik önem taşıyor.
Uluslararası Güvenin Net Göstergesi
Çimko’nun gerçekleştirdiği Eurobond ihracı, başta IFC (Uluslararası Finans Kurumu), EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) ve GGF (Green for Growth Fund) olmak üzere önde gelen kalkınma finansmanı kuruluşlarının ilgisini çekti. Bu dev kuruluşların sürece aktif katkısı, Çimko’nun ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim) kriterlerine tam uyumlu, sürdürülebilir kalkınma odaklı bir yapı sunduğunu da net biçimde ortaya koydu.
CEO Önder Kırca: “Yatırımcı Güveni Tescillendi”
Çimko CEO’su Dr. Önder Kırca, yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu:
“Gerçekleştirdiğimiz bu başarılı Eurobond ihracı, küresel yatırımcıların Çimko’ya duyduğu güvenin güçlü bir teyididir. Sağladığımız kaynaklarla sadece finansal esnekliğimizi artırmakla kalmayacak, aynı zamanda uzun vadeli büyüme planlarımızı da kararlılıkla sürdüreceğiz. Borç yapımızı sadeleştirerek maliyet verimliliğini yükseltecek ve yatırımcılarımıza sürdürülebilir değer sunmaya devam edeceğiz.”
Türkiye Ekonomisinin Gücüne Güç Katıyor
Çimko’nun gerçekleştirdiği bu başarılı ihracat, Türkiye’nin sanayi gücünü ve özel sektörünün uluslararası finansman kabiliyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu adım, hükümetin yerli üretim, finansal istikrar ve sürdürülebilir kalkınma vizyonuyla birebir örtüşüyor. Türkiye’nin küresel yatırımcılarla artan güven ilişkisi, ekonomideki sağlam temellere ve ileriye dönük kararlı adımlara dayalı istikrarın güçlü bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.