Yeni Birlik Gazetesi
49,5811 %-0.04
56,7821 %0
28,2149 %0.36
3.874.975 %-1.668
Yeni Birlik Gazetesi Ekonomi DHL Group Türkiye'ye yatırımlarına devam edecek

DHL Group Türkiye'ye yatırımlarına devam edecek

Almanya merkezli DHL Group’un Kurumsal Kamu ve Halkla İlişkiler Yönetimi Başkan Yardımcısı Volker Ratzmann, "MNG Kargo'yu büyük bir meblağ karşılığında satın aldık ve şimdi Türkiye'ye büyük miktarda yatırım yapacağız." dedi.

MUHABİR: Sibel Çınar

Almanya merkezli küresel lojistik devi DHL Group, Türkiye'nin kendileri için kritik önem taşıyan bir lojistik merkezi olduğunu teyit etti. DHL Group Kurumsal Kamu ve Halkla İlişkiler Yönetimi Başkan Yardımcısı Volker Ratzmann, Türkiye'deki stratejik büyümelerine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Ratzmann, Asya ve Avrupa arasında hayati bir köprü vazifesi gören Türkiye'yi, küresel büyüme ve arz zincirinin karşılanması açısından vazgeçilmez bir konum olarak nitelendirdi. Bu stratejik vizyonun bir parçası olarak, Türkiye'nin önde gelen lojistik şirketlerinden MNG Kargo'yu önemli bir bedel karşılığında bünyelerine kattıklarını duyurdu.

 İlk Etapta 50 Milyon Dolarlık Ek Yatırım Yolda

DHL'in Türkiye'ye olan güveninin altını çizen Ratzmann, MNG Kargo alımının ardından Türkiye'ye büyük çaplı yeni yatırımlar yapacaklarını belirtti. Bu yatırım planının ilk aşaması olarak, tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılması ve gerekli lojistik altyapı değişikliklerinin oluşturulması hedefiyle 50 milyon dolarlık ek bir yatırım yapmayı planladıklarını açıkladı.

Küresel Belirsizliklere Rağmen Türkiye Vurgusu

Jeopolitik gerilimler, gümrük düzenlemeleri ve küresel ekonomideki belirsizliklerin işlerini etkilediğini kabul eden Ratzmann, yine de DHL Group olarak bu zorluklarla başarılı bir şekilde başa çıktıklarını dile getirdi. Bu başarının ardında, zorlu piyasa koşullarını yönetebilecek uzman bir kadronun bulunduğunu ifade etti. Ancak küresel ekonominin sürdürülebilir bir büyüme ivmesi yakalayabilmesi için daha fazla kesinlik ve istikrarlı bir ortama ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.

Bu hamle, Türkiye'nin sadece bölgesel değil, küresel lojistik haritasındaki merkezi rolünü pekiştiren, yabancı sermayenin ülkeye olan güçlü güvenini gösteren stratejik bir adım olarak kayıtlara geçti.